Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelen 7,2 şiddetindeki Ladik Depreminde bölgede 4.016 insanı hayatını yitirmiş, 4.471 kişi yaralanmış, 23.785 ev yıkılmış, 40.000 civarı hasarlı bina kayda geçmiş.
Depremde Amasya, Çankırı, Çorum, Kastamonu, Samsun, Sinop ve Tokat’ı etkilemiş. Bir hat üzerinde çok etkili olan depremde, Erbaa, Gümüşhacıköy, Kargı, Ladik, Tosya ve Vezirköprü ilçe merkezlerinin neredeyse tamamen yıkılmasına neden olmuş birçok can kayıpları yaşanmış, köyler neredeyse yok olmuş.
Anadolu Ajansı’nın 28 Kasım 1943’te aktardığına göre;
“Deprem Samsun’da Vezirköprü ve Lâdik kazaları merkez ve köylerinde barınılacak sağlam bina bırakmamıştır. Lâdik Köy Enstitüsü’nün ancak iki binası içine girilebilecek vaziyettedir. Havza ile Lâdik arasındaki demiryolunun 30 kilometrelik kısmı bozulmuş ve raylar yamru yumru bir hale gelmiştir. Bundan başka Destek Boğazı’ndan Vezirköprü’ye kadar olan şose de tamamen harap olmuştur.”
Deprem sonrasında Taşova ve Ladik arasındaki Destek Boğazı’ndan başlayan bir metre genişliğindeki yarık, Lâdik Gölü’nün Havza- Samsun arasında zikzaklar çizerek kilometrelerce devam etmiştir. Toprak yer yer karışmış, şekil değiştirmiştir. Ladik Ovası’nda bir buçuk metre kadar çöküntü oluşmuş, Ladik /Destek Boğazı – Çankırı / Bayramören arasında 280 km uzunluğundaki bir kesim kırılmış.
Öyle ki; Ladik Depremi sonrasında Ladik ve Erbaa’nın yerleşim yeri değiştirilmiş.
Bilimsel literatürde Ladik Depremi, Tosya-Ladik Depremi ve Kastamonu-Samsun Depremi olarak geçen 80 yıl önceki Ladik Depremi, acımızın halen taze olduğu Kahramanmaraş’da meydana gelen ve hissettiğimiz depremler sonrasında akıllara geldi.
O zaman bir düşünelim; Samsun ve ilçeleri olası bir depreme ne kadar hazır?
Unutmayalım “Deprem ölümleri kader değildir”
Kalın sağlıcakla.