Istanbul'u -güya- yeniden Konstantinapolis'e çevirme hayalinde olan tüm batı emperyalizmine ve içimizdeki işbirlikçilerine Ayasofya'yı yeniden camiye çevirerek İstanbul ve içindekilerin Türk Milletine ait olduğunu yeniden göstermiş bulunmaktayız.
Mevzubahis kararla aynı zamanda bu haçlı zihniyetin, iç işlerimize karışamayacağını, milli ve manevi değerlerimiz üzerinde söz hakkı bulamayacağını somut bir şekilde anlamış olup, olayın yankılarına bakıldığında da bir daha ütopik düşünceler ile Türk Devleti ve Milletine etki etme cesaretinde bulunamayacağını idrak etmeye başladığı anlaşılmaktadır. Sınırlarımız içerisinde ve egemenlik haklarımıza dayanarak Camii ye çevirdiğimiz Ayasofya’nın Camii olmasına itiraz edenler; İspanya'da Endülüs döneminde yapılan ve on yılda tamamlanan Kurtuba Camisi'nin, Macaristan'da Toygun Paşa ve Mustafa Paşa Camilerinin Kilise yapılmasına itiraz etmemişlerdir. Bu samimiyetsiz iki yüzlülerinin ne dediği Türk Milletini ilgilendirmemektedir. Ayasofya Türk Devletinin bağımsızlık sembollerindendir.
Ayasofyanın yeniden Camii olarak ibadete açılması Türk Devleti’nin gücünü göstermektedir. Bilge liderimiz Sayın Devlet Bahçeli bey Ayasofyayla ilgili fikirlerini şu cümlelerle dile getirmişti. “Ayasofya Camisi Müslüman gönüllerle buluşmalı, kapısı ibadete mutlaka açılmalıdır.
Kimin ne söylediğini bir önemi yoktur. Önemli olan milletin ne dediği, ecdadın ne istediği, Allah'ın neyi emrettiğidir. Gerisi fuzuli laf kalabalığıdır.” Demişti ve Liderimiz isteği doğrultudada hamd olsun sonuçlanmıştır. Karanın Yüce Türk Milletine ve İslam alemine hayırlar getirmesini yüce Allahtan diliyorum. Rabbim hayırlı etsin.
Kemal ŞAHİN
Bafra Ülkü Ocakları Başkanı