HaberOvasi.Com

İhtilalin Derinleşmesi ve Millilik

BAFRA HABER

Günümüz siyasetinde itilaflar derinleşmektedir ve kutuplaşmayı arttırmaktadır. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren ülke yönetiminde itilaf sahaları her zaman vardı.

Günümüz siyasetinde itilaflar derinleşmektedir ve kutuplaşmayı arttırmaktadır. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren ülke yönetiminde itilaf sahaları her zaman vardı. İktidar ve muhalefet partileri arasında bu keskin, hamaset, hakaret dolu bir anlayışla, bu şekilde derinleşmemişti. İktidar partisinin uzun zamandır Parlamenter sistemde ülkeyi yönetip, bu dönemdeki başarısızlıklarının sonucunun iktidarı kaybetme korkusuyla referandumla beraber partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmesiyle iktidarının devamını sağlamış oldu. Bu sistem uygulaması partilerin ittifakla beraber seçimlere girmesi sonucunu doğurdu. Bu ittifaklar ve partili Cumhurbaşkanlığı sistemi iktidarın vaatleri doğrultusunda ülkenin gelecekte ekonomisinin güçlenmesi, yasamanın denetleme mekanizmasının yürütme üstünde artması, yargı bağımsızlığının artması gibi söylemlerle halkın gözünde cazip hale gelecek şekilde propaganda yapılarak, pekiştirilerek sistemin işleyişinin ve devamlılığının sağlanmasına yönelik politika anlayışı uygulansa da muhalefetle arasında sıkıntılara yol açmıştır. Cumhuriyet dönemindeki itilaf sahaları çok uzun sürdü. Barışmayı bir türlü sağlayamadık. Bu iktidar döneminde bütün itilaf sahalarımız yeniden derinleşti. Böyle bir derinleşmeyi bu daha da arttıracaktır. Milletleşme, Millilik çabalarımıza balta vuracaktır.

Bu itilaf sahaları, tarih boyunca din ve laiklik gerilimi, mezhep ve etnik kimlik meseleleridir. Hukukun siyasi idarenin üstünde alınmamasıdır. Bu itilaf sahaları iktidarın son dönemlerinde liyakat anlayışı ve adam kayırma anlayışı da etkin olmasıyla daha da keskinleşmiştir. Ülke yönetimi bu olumsuzluklardan dolayı zafiyete uğramakta sosyal adalet, liyakat, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar iktidar tarafından benimsenmemektedir.

Bu olumsuzluklar ülkenin dışarıdaki güvenilirliğini yitirmekte, hukukun üstünlüğü kavramının uygulamadaki zafiyetleri sonucu üretime dayalı ekonomi politikalarımızın işleyişi sorgulanmakta, dış yatırmanın başka ülkelere kaymasıyla ekonomimiz toparlanamamaktadır.

Dış kaynaklı ekonomimizi işletemediğimizden ülkemiz dışa bağlı olan tarım ve hayvancılık politikalarıyla beraber, dış borç hızla artmakta, hastane, köprü, karayolu gibi yatırımlar ve devlet garantili ihale edilmekte, bu borç yükü vatandaşa vergi olarak yansıtılmaktadır. Bu hatalar ekonomimizin kırılgan yapıya sahip olmasının temel nedenleridir.

Dış politikadaki hatalar, ekonomini iyi yönetilememesi muhalefet tarafında gündeme getirildiğinde, iktidar tarafından millilik sorgusuyla ve eleştirisiyle muhatap kılınmaktadır. Zaten ittifaklarla kutuplaşan siyaset, iktidarın eleştiri hazımsızlığından milli olmamakla suçlanmakta, partiler ve liderleri iftiralarla muhatap kılınmaktadır.

İktidar başarısızlıklarını örtmek için dönemsel olarak kamuoyuna, yapıldığı zaman İstanbul’un coğrafi yapısını tehlikeye sokabilecek durumu olan Kanal İstanbul gibi, iki sene önce açılmasına gerek görülmeyen, ülkemizdeki bütün Müslümanların açılmasını desteklediği, bizim de parti olarak açılmasına destek verdiğimiz ama siyasete açılmasını yanlış bulduğumuz Ayasofya’nın açılması gibi gündem değiştirecek açıklamalar yapmaktadır. Bu açıklamaların sorgulanmasını millilik ve gayri millilik olarak değerlendirmektedir.

Bu söylemler sahadaki itilaflarını daha da derinleştirmektedir. Bu anlayış seçim dönemlerinde daha da derinleşmekte kürt kökenli seçmenlerin oyunu alabilmek için çeşitli enstrümanlar bile kullanmaktadır.

Bu sistemde gelecekte seçilme ve iktidar olma kaygısı yaşayan bu iktidar, oy oranlarının azalmasından sonra Millet İttifakı’nda yer alan kuruluş felsefesi Atatürk İlke ve İnkılapları, Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilememesi, hukukun üstünlüğü, tam bağımsızlık ve Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi olan partimiz İyi Parti’yi milli olmak, meşrulaştırarak kapı aralamak istemektedir. Seçimlerden önce her türlü iftiralarla gayri adlandırılan partimiz bugün milli olmuştur. Bizim milliliğimizin kimsenin onayına ihtiyacı yoktur. Biz halkımızın gözünde ve gönlünde zaten milli olduk. İyi Parti siyasi konjektüre göre hareket edecek bir parti değildir. Genel Başkanımızın dediği gibi iyileştirilmiş parlementer sistemi ve hukukun üstünlüğünü savunan bir partidir.

İktidar ülke yönetimindeki yanlışlarının dile getirilmesini millilik söylemiyle üstünü kapatıp hamaset yapması itilaf sahalarını daha da derinleştirmektedir. Biz o yüzden memleket masası diyoruz. Gelin beraber olalım, sorunlarımızı masaya yatıralım diyoruz.

Milli birlik ve beraberlik diyoruz ya, bunu güçlendirmenin yöntemi öfkeli nutuklar değil 82 milyonun kendini kanun karışında eşit, ay yıldız karşısında hukuken kendini güvende hissetmesidir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.