Çarşamba İlçesi Donurlu Köyü'nde oturan ve olay tarihinde 19 yaşında olan Çarşamba Lisesi'nden mezun olduktan sonra üniversite sınavlarına hazırlanan Ayşegül Akgül, 4 yıl önce dersaneye gitmek için evinden ayrıldı. Dersane dağılım saatinden uzun zaman geçmesine rağmen evine dönmeyince 3 çocuk annesi Havva ve baba Mesut Akgül kızlarını cep telefonundan aradı, ancak ulaşamadı. Ardından da aile jandarmaya, polise ve savcılığı kayıp başvurusunda bulundu. Ancak o tarihten bu yana hem jandarmanın hem de polisin yaptığı araştırmalarda Ayşegül Akgül'ün izine rastlanmadı. Görgü tanıklarının ifadesine göre o tarihte kayıp kızı siyah bir otomobilin takip ettiği belirtildi.
Kızından 4 yıldır haber alamayan, odasındaki yatağını hazır tutup yastığına kızının fotoğraflarını ve okulda aldığı başarı belgelerini koyan anne Havva Akgül, kızının kıyafetlerini koklayarak hasret gidermeye çalışıyor. Gözü yaşlı anne Havva Akgül, "2012 yılının 29 Mayıs günü kızım dersaneye gitmek için evden çıktı. Akşam dönmeyince başına bir şey geldiğini anladık. Cep telefonundan Oleybet kendisini aradık, ulaşamadık. Jandarmaya, polise ve savcılığa kayıp başvurusunda bulunduk" dedi.
O günden sonra kızından haber alınamadığını söyleyen anne Akgül, "Kızım ölü mü sağ mı bilmiyoruz. Hayatından endişe ediyoruz. 4 yıldır bir haber alamıyoruz. Ölü veya diri olduğunu öğrenmek istiyoruz. Ölüyse bir mezarı olsun. Biz 4 yıldır her gün ağlıyor, hergün cenaze havası yaşıyoruz. Çok endişeliyiz. Çocuğum çok başarılı bir öğrenciydi. Bildiğimiz bir erkek arkadaşı da yoktu. Olay günü peşinden siyah renkli bir araç olduğunu öğrendik. Biz bu aracın araştırılmasını istiyoruz. Kimler yaptıysa bulunsun. Evladım ölüyse de diriyse de gelsin. Devletten yardınm bekliyoruz. Kızımın tek hedefi öğretmen olmaktı. Özel bir ekip kurularak kızımın bulunmasını istiyorum" diye konuştu.
Bir oto tamircide çalışan baba Mesut Akgül ise, "Peşine siyah bir araç takıldığını öğrendik. Bu araçtan şüpheleniyorum. Dershaneye ulaşamamış. Kızımın bulunması için çalışma başlatmalarını istiyorum" dedi.