Yaklaşık 35 yıldır balıkçılık yapan Ömer Akgöz, iyi bir av sezonu beklediklerini söyleyerek, "Özellikle avcılıkta balık boy yasakları nedeniyle çok sıkıntılar yaşadık. Muhtemelen bu yılda aynı sorunları yaşayacağız. Biz balığı küçük diye burada bırakıyoruz karşı kıyılarda aynı balık avlanıyor. Bu iş nasıl olacak. Karadeniz'in tamamında aynı bir boy standardı sınırlaması olması lazım. 1 Eylül itibariyle tekir, palamut, çinekop, mezgit, kalkan avlamaya başlayacağız. Bu yıl balığın bol olacağını tahmin ediyoruz" dedi.
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Sezgin, geçen yıl beklenenin aksine Karadeniz'de balıkçılar iyi bir sezon geçiremediklerini ifade ederek, "Aşırı ve plansız avcılık, kirlilik ve iklim değişiklikleri nedeniyle su ürünleri stoklarında ve yaşam alanlarında olumsuz gelişmeler meydana gelmiştir. Bu nedenle ülkemizin doğal kaynaklardan avcılık yoluyla elde ettiği su ürünleri üretimi düşmüş, pek çok su ürünü türünün av miktarı azalarak ticari önemini yitirmiştir. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından daha önceki tebliğler döneminde getirilen kısıtlamalar, stoklarımızın boyutlarına oranla aşırı artmış av kapasitesini düşürmeye yönelik gemi alım programları ve su ürünlerinin yaşam alanlarının rehabilitasyonuna yönelik olarak yürütülen yapay resif ve hayalet ağların temizlenmesi projeleri bu olumsuzlukların giderilmesinde önemli adımlar olmakla birlikte yetersiz kalmıştır. Önleme ve caydırıcılık faktörlerinin arttırılması ve sonrasında av sahalarında av araçları ve avcılık faaliyetlerine yönelik denetimlerin etkili bir seviyeye çıkartılması yararlı olacaktır" dedi
HAMSİ KARADENİZ İÇİN ÖNEMLİ
Prof.Dr. Sezgin, hamsi balıkçılığının Karadeniz için çok önemli olduğunu söyleyerek, "Hamsinin olmadığı bir av sezonunda diğer balıklarında avcılığının verimli geçmesi mümkün görünmüyor. Tek hücreli canlılardan balığa kadar olan besin zinciri içerisinde Karadeniz için önemli olan hamsi ve çaça gibi balıkları çıkardığımız zaman diğer balıklar da bundan etkilenmektedir. Hamsi ülkemiz balıkçılığının belkemiğidir. Av zamanına getirilen düzenlemenin av miktarı yönünden genişletilmesi ve kota uygulamasına ihtiyaç vardır. Hali hazırda tekne sayısı, boyutları ve motor gücü açısından stoğun kapasitesinin üzerinde bir av gücü mevcuttur. Sezon içerisinde Marmara denizi ve Ege Denizi'nden gelen gırgır tekneleriyle bu baskı daha da artmaktadır. Av baskısının sınırlandırılması açısından en azından denizlerimiz arasında geçişi sınırlayan 'bölgesel balıkçılık' uygulamasına geçilmesi faydalı olacaktır. Bu av baskısı hamsiyi ülkemiz kıyılarından uzaklaştırıp Gürcistan kıyılarına kaymasına neden olmaktadır" diye konuştu.