Cumartesi günü akşam saatlerinde Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisinde görev yapan Asistan Dr. arkadaşımız hasta yakınları tarafından maalesef şiddete uğradı. Acil serviste “Yeşil Alan” olarak tanımlanan, ayaktan hastaların bakıldığı poliklinikte baş ağrısı nedeniyle başvuran, (aciliyeti ve hayati tehlikesi bulunmayan) hastanın beklemeden muayene olmak istemesi, Dr. arkadaşımızda sıralarını beklemelerini ve sırası gelince muayene olacağını söylemesi üzerine hastanın iki yakını tarafından darp edilmiştir.
Olay duyulur duyulmaz Samsun Tabip Odası olarak olayı yakından takip ettik. Dr. arkadaşımızla görüşme sonucu karakola giderek ifade verdiğini öğrendik. Suçluların tespiti ve yakalanması için yetkililer ile tarafımızca yapılan görüşmelerde kamera kayıtlarına ulaşmak için savcılıktan resmi yazı gerektiği ve hafta sonu olduğu için bu yazışmanın pazartesi olacağı bildirildi. Girişimlerimiz sonucu aslında böyle bir prosedüre gerek olmadığını, amirlerinde yetkilerini kullanabileceğini öğrendik ve gerekli görüşmeleri yaparak kamera kayıtlarının incelenip kimlik tespitlerinin yapılabilmesi pazartesi günü beklenilmeden sağlanılabildi.
Önemli bir husus da saldırıya uğrayan doktor arkadaşımızın ifadesinin karakola götürülerek alınmasıdır. Oysa yeni çıkarılan kanunda ve daha öncesinde yayınlanan genelgede, saldırıya uğrayan sağlık çalışanının ifadesinin çalıştığı yerde alınması gerektiğidir.
Biz bu olayda sağlıkta şiddeti önlemede kanunların yetersiz olduğundan şikayetçiyken bir de bu yetersiz kanunların pratikte uygulanmadığını gördük. Yetkililerin şiddete ne kadar duyarsız olduklarını gördük.
Bir saatte tespit edilip tutuklanabilecek saldırganların hafta sonu bahane edilerek tutuklanmalarının geciktirilmesini kabul etmiyoruz. Hem saldırıya uğrayıp hem de ifade için nöbet sonrası karakollarda ifade vermeyi kabul etmiyoruz.
Acil eylem planı adı altında sağlıkta şiddeti önlemek adına çıkarılan kanunun ne kadar yetersiz olduğunun resmidir bu olay. Ve yine TTB tarafından hazırlanıp TBMM’ye sunulan şiddeti önleme yasasının ne kadar elzem ve acil olduğunun bir göstergesidir de…
Sağlıkta şiddetin en büyük sebebi çarpık sağlık sistemidir. Acil servislerde doktorları yüzlerce acil olmayan hastayı kapıya yığıp yeterli zaman ayıramadan bakmaya zorlayan, kalabalık ve beklemekten öfkeli hasta grupları ile sağlık çalışanını baş başa bırakıp şiddete zemin hazırlayan ve bu çarpık sistemin sorumlusu olarak doktoru ve sağlık çalışanını gösterip onları öfkeli kalabalıklarla karşı karşıya getirenlerdir bu şiddetin asıl sorumluları..
Sağlıkta uygulanan yanlış politikalar ve üstüne üstlük sağlıkçılar ve daha çok da doktorlar için söylenen olumsuz söylemler şiddeti körüklemiştir. Sağlıkta dönüşüm, halkımızın hekimlere dönük bakışını saygı, sevgi anlayış yerine öfke, tepki ve şiddete dönüştürmüştür.
Biz doktorlar ve sağlık çalışanları olarak işimizi güvenlik kaygısı duymadan, hastamıza yeterli zaman ayırarak yapmak istiyoruz. Çarpık sistemin getirdiği sıkıntıların hedefinde olmak istemiyoruz.
Bu son gelişen vahim olayda doktor, hemşire ve sekreter arkadaşımıza geçmiş olsun diyoruz. Sağlıkta şiddetin önüne geçilene kadar, çalışırken iş ve can güvenliğimiz sağlanana kadar, çalışma şartlarımız bilim ve insan haklarına uygun şekilde düzenlenene kadar mücadelemiz devam edecektir.
Kamuoyuna saygıyla sunulur.
SAMSUN TABİP ODASI