İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, Millî Mücadele döneminde yayınlanan, ilk genelge olan Havza Genelgesini hakkında TBMM Genel Kurulunda söz aldı.
Usta’nın konuşması şu şekilde:
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Samsun’a çıkmasının ardından,
Vatan bütünlüğü ve millet istiklalini sağlamak için,
Aziz milletimize ilk sesleniş olarak kabul edilen;
Havza Genelgesinin 103. yıldönümü münasebetiyle söz almış bulunmaktayım.
Memleket işgal edilmeye başlanmış,
Düşman, Ege’den vatan topraklarına ayak basmış,
Kadınlarımız tecavüze maruz kalmış,
Çocuklarımız kaçırılmış,
Köylerimiz hasta, yaşlı ayrımı yapılmadan yakılmıştır.
Vatan bütünlüğü ve millet istiklali tehlikededir.
Hürriyet ve istiklalimize kasteden düşmanlar tarafından;
Milletimize “bitti” denilmiş,
Devletimize “hasta” teşhisi konulmuş,
Ordumuza “yılgın” yakıştırması yapılmıştı.
Aziz milletimizin içinde bulunduğu imkan ve şerait, namüsait bir mahiyette tezahür etmişti.
Cebren ve hile ile, aziz vatanımızın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti.
İşte bu ahval ve şerait içinde dahi; Türk istiklalini kurtarma iradesi gösteren,
“Geldikleri gibi giderler” inanç ve kararlılığını vurgulayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
Samsun’da 6 gün kaldıktan sonra; “dağ başını duman almış, gümüş dere durmaz akar, güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar" marşını söyleyerek 25 Mayıs’ta Havza’ya geçmiş,
Ve Havza’dan yayımladığı ilk genelge ile bağımsızlık ateşini yakarak,
Tüm mazlum ve sömürülen milletlere ilham olacak Millî Mücadele’yi başlatmıştır.
Birinci Dünya Savaşından yorgun ve yenik çıkan,
İçinde bulunduğu imkansızlıklardan dolayı hürriyet ve istiklale dair umudunu kaybeden,
Dâhilî ve haricî bedhahlar tarafından istikbalden mahrum bırakılan bir millet,
Kurtuluş yolu ararken;
Samsun Havza’dan, sarsılmaz bir çelik iradeyle; ‘ya istiklal ya ölüm’ diyerek yükselen bir ses, Anadolu’nun dört bir yanında milli bilinci uyandırmıştır.
Havza Genelgesi ile milletimiz, işgallere olan tepkisini mitingler ile göstermeye davet edilmiştir.
Sağlanan dayanışma, milli direniş birlikleri Kuvayi Milliye teşkilatlanmasının da temelini atmıştır.
Anadolu direnişi başlamıştır.
Milletin iradesini, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.
Artık parola vatan, işareti namustur.
Şanlı tarihimizin her döneminde olduğu gibi, Türk’e kefen biçenin ölümü yine korkunç olacaktı.
Milletimiz, bağrından çıkardığı; Sakine Baturay’ı, Fatma Çavuş’u, Topal Osman’ı ve daha nice kahramanlarıyla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, anka kuşu misali, küllerinden yeniden doğarak;
Topraklarımızı vatan yapmış,
Bayrağımızı indirmemiş,
Ezanımızı dindirmemiş,
Ve devletimizi ilelebet payidar kılmıştır.
103 yıl sonra bugün, Kurtuluş Savaşımıza önderlik yapan Gazi Meclisimizin yetkileri kısıtlanarak;
Milletin iradesi Meclisten alınmış, tek adam rejimi ile bir kişiye teslim edilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, işlevsizleştirilmiş ve değersizleştirilmiştir.
103 yıl sonra bugün, dış politikada, Atatürk’ün Samsun’dan hedef gösterdiği; muasır medeniyetler seviyesine ulaşma ülküsü terkedilmiş, Türkiye, Ortadoğu bataklığına mahkum edilmiştir.
Yurtta ve cihanda barış ilkesinin yerini; yurtta kutuplaştırma, cihanda dost bulamama anlayışı almıştır.
103 yıl sonra bugün, milletimizin zor şartlar altında memleketi kalkındırarak elde ettiği tüm Cumhuriyet değerleri satılmıştır.
Bir kez daha aziz vatanın limanları terk edilmiş, tank palet fabrikalarına girilmiş, ordusuna FETÖ’yle el ele verilerek operasyon çekilmiştir.
103 yıl sonra bugün, millet, ekonomik krizin pençesinde açlık ve yoksulluk çekerek, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüştür.
103 yıl sonra bugün, gençler, istikbal adına umutlarını kaybetmiş, ülkelerini terk etmek için sıraya girmiştir.
Büyük Türk Gençliği!
Hayallerinizden vazgeçmeyin.
Ülkenizde yaşayacağınız daha özgür ve daha müreffeh bir geleceğe dair umutlarınızı kaybetmeyin.
Hükümetin size sunduğu şartların zorluğuna aldanmayın.
Size verilen imkanların kısıtlığına teslim olmayın.
Biz buradayız!
İYİ Parti olarak, kurulduğumuz günden bu yana; “Ben bu yolu gençler olmadan yürümem” diyen Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener önderliğinde, daha güzel ve daha aydınlık bir Türkiye inşa etmek için çalışıyoruz.
Gençler!
İYİ Parti olarak size inanıyor ve güveniyoruz.
“Giderlerse gitsinler” diyerek kapıyı gösterenlerden hiçbir zaman olmadık.
Potansiyelinizi ortaya çıkarmak için size daha uygun şartlar yaratma gayretiyle çalıştık.
Gençler!
İYİ Parti iktidarında;
Biz; korku ve baskı ortamını kaldıracak, özgür düşüncenin önü açacağız.
Siz ise; Cumhuriyeti fikirlerinizle ve çalışmalarınızla geliştirerek ileriye taşıyacaksınız.
Biz; yerli üretimi destekleyecek, inovasyon alanında yeni imkan ve teşvikler sağlayacağız.
Siz; yerli marka oluşturmak ve geliştirmek için çalışacaksınız.
El ele vererek, bu karanlık günleri hep beraber aşacağız.
Umut dolu, özgürlük dolu, refah dolu yarınlara birlikte ulaşacağız.
Sözlerime son verirken, bir kez daha ifade etmek istiyorum ki;
Samsun’a çıkış; yeniden diriliştir.
Samsun’a çıkış; milletimizin ayağa kalkışıdır.
Samsun’a çıkış; Türk milletinin namus ve şerefine uzanan elleri kırmaktır.
Samsun’a çıkış; manda ve himayeye baş kaldırış olup, var olabilme mücadelesinin başlangıcıdır.
Vekili olduğum, memleketim Samsun için; ne kadar övünsek az, ne kadar gururlansak yeterli değildir.
Samsun kurtulan değil, kurtaran şehir olarak tarihe geçmiştir.
Bu vesilesiyle; başta Samsunlu hemşerilerim olmak üzere, kurtuluş mücadelesi veren tüm şehirlerimizi muhabbetle selamlıyorum.
Ulu önderimiz, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle yâd ediyor,
Vatanını canından aziz bilerek ebediyete intikal etmiş tüm şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.