Yaşlılarımız, yaşanmışlıklarıyla geçmişimiz; örnek aldığımız tecrübeleriyle geleceğimizdir. Onlar örfümüz, âdetimiz, geleneklerimiz ve hoş sohbetlerimizdir.
Geçmişte yaşama etkin biçimde katılarak, bugünlere gelmemizde önemli rol oynayan yaşlılarımıza sahip çıkmak, kimseye muhtaç olmadan mutlu bir yaşlılık dönemi geçirmelerini sağlamak, gereksinim duyduklarında destek vermek ve yardım eli uzatmak, gelecek kuşaklara da aktarmamız gereken köklü geleneklerimizdir. Bizim geleneklerimizde yaşlılara hürmet, sevgi, hizmet vardır. Bu geleneğin sürdürülmesi hem aile bağlarımızın, hem de toplumsal dokumuzun korunması bakımından hayati bir önem taşımaktadır.
Yaşlılarımızın sorunlarını çözmek, toplumda hak ettikleri yeri almalarını sağlamak tek başına devletimizin değil, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur. Bizleri bu günlere ve geleceğe hazırlayan yaşlılarımız için hayatı kolaylaştırmak ve kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak, onlara gereken saygıyı ve ihtimamı göstermek, toplum olarak hepimizin görevidir.
Bu duygularla tüm büyüklerimizin ‘1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü’nü kutlar, minnet ve şükran duygularımla, yaşam sevinçlerinin hiç kaybolmadığı sağlıklı ve mutlu günler temenni eder, sevgi ve saygılarımı sunarım.