Programın açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi İl Başkanı Salih Şen'in katılımlarından dolayı teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başladığı konuşmasına 'Hızla seçim sürecine doğru ilerliyoruz. Çalışmalarımıza her zamankinden daha fazla ehemmiyet vermemiz gerekiyor. Bu sebeple ülkenin içerisinde bulunduğu bu sıkıntılı ortamdan kurtulabilmesi için elimizden gelen tüm gayreti göstermeliyiz.' dedi.
İl Başkanı Salih Şen'in konuşmasının ardından Seçim İşleri Başkanı Hasan Öztürk yaptığı konuşmada seçim sürecinin başlamış olduğuna dikkat çekerek sandık müşahitleri tespitine hız verilmesi gerektiğini belirtti.
İlçe teşkilat raporlarının İlçe Başkanları tarafından sunulmasının ardından Genel Başkan Yardımcısı Ersan Bilgin söz aldı. Bilgin konuşmasında gündemin esasında yoğun olduğunu ancak Saadet Partisinin gerçek gündeminin millet olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Türkiye’nin asıl gündemi; enflasyondur, hayat pahalılığıdır, yağmur gibi yağan zamlardır. İsraf ve yolsuzluktur. Bitirilen tarım, yok edilen hayvancılıktır. Yapılan yanlış yatırımlar ve yürütülen yanlış politikalardır. Yanlış politikaların en dramatik örneklerinden birisi maalesef tarım ve hayvancılık politikalarıdır. Daha ilkokul sıralarında öğretilirdi. "Türkiye dünyada tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriydi." Peki bugün durum ne? Devletin resmi kurumu TÜİK'e göre; 2021'de tarımda %2,2'lik küçülme gerçekleşmiş. Son 10 yılda çiftçi sayısı 1 milyon 56 binden, 530 bine düşmüş! Yani tam yarı yarıya azaldı..."
Bu verilerin çok geleceğimiz adına endişe verici rakamlar olduğunu belirten Bilgin konuşmasını şunlara değinerek sonlandırdı:
"Türkiye bir yol ayrımındadır. Gerekli tedbirler alınmadan artık yaşanan problemlerin düzelmesi de mümkün değildir.. İktidar bilmelidir ki; ekonomide yaşanan problemler, sümen altı edilerek, görmezden gelinerek, çözülemez. Bu süreçten ancak problemlerle yüzleşip, köklü yapısal reformları gerçekleştirerek çıkabiliriz.. Yani gerçekçi olmaya, problemlerle yüzleşmeye, yapılan hataları kabullenmeye mecburuz, daha doğrusu iktidar buna mecburdur.! Görünen o ki; küresel bir gıda krizi kapıya dayanmıştır. Gıda ve tarımda kendi kendine yeterlilik çok daha önemli hale gelmiştir. Bu yüzden artık gıda, tarım ve hayvancılığı öncelikli alan ilan edip; derhal bir "Milli Tarım ve Gıda Stratejisi" belirlenmelidir. Üreticiler, birlikler, kooperatifler, ticaret borsaları bu sürece aktif bir şekilde dahil edilmeli ve "seferberlik ruhuyla" yeni bir çalışma dönemi başlatılmalıdır.. Bu çerçevede üretici borçlarında yapılandırmaya gidilmeli; kaynak kullanımı adı altında alınan haksız faizler silinmelidir. Ana para borçları uzun vadeye yayılmalı ve verilen destekler ciddi oranda artırılımalıdır. Aksi takdirde Türkiye, Allah korusun, yarın ekmeğe muhtaç hale gelebilir!"
Milli Görüşçü Kuruluşların İl Başkanları tarafından verilen raporların ardından Divan Toplantısı sona erdi.