"Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacaktık, enflasyon şampiyonu olduk"
CHP'li Neslihan Hancıoğlu, Mart ayı enflasyon verilerini değerlendirdi, yanlış politikaları ısrarla sürdüren AK Parti iktidarının Türkiye'ye, tarihinin en ağır ekonomik buhranını yaşattığını ifade etti.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, Mart ayı enflasyon rakamlarının, özellikle gıda ve temel tüketim kalemlerinde fiyatların daha da yükseleceğine işaret ettiğini söyledi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı yüzde 61,14'lük Mart ayı enflasyon oranının, son 20 yılın en yüksek seviyesi olduğunu belirten Hancıoğlu, gerçek tablonun ise çok daha vahim olduğunun altını çizdi. Enflasyon Araştırma Grubu'nun(ENAG) Mart ayı için yüzde 11,93, yıllık bazda ise yüzde 142,63'lük bir enflasyon tespit ettiğine işaret eden Hancıoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"TÜİK, ne kadar gizlemeye çalışırsa çalışsın, vatandaşın yaşadığı hayat pahallılığı katlanılamaz bir hal almıştır. Margarinin yüzde 160, yumurtanın yüzde 98, ekmeğin yüzde 73, tavuk etinin yüzde 88 daha pahalı olduğu şu dönemde hâla inatla 'senin enflasyonun yüzde 61' demek, vatandaşla alay etmektir."
CHP'li Hancıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ocak ayında sarf ettiği 'Enflasyonun köpüğünü alacağız' sözlerini de hatırlatarak "sayın Erdoğan, enflasyonun değil ama TÜİK verilerinin köpüğünü alıyor. Türkiye'nin gerçekleriyle alakası olmayan rakamları açıklatıp, başta ücret politikası olmak üzere ekonominin bütün çarklarını dinamitliyor" dedi.
Erdoğan'ın, Şubat ayında da 'Ekonomimizin en güçlü olduğu döneme giriyoruz' dediğini anımsatan Hancıoğlu "daha düne kadar 'dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağız' diyenler, bütün verileri çarpıttıkları halde ülkemizi bugün 'enflasyonist ekonomiler' liginde zirveye çıkardı" diye konuştu.
İktidarın, yanlış politikalardaki ısrarından derhal vazgeçmesi gerektiğini belirten Hancıoğlu açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
Bu koşullarda yapılması gereken en acil iş, vatandaşın alım gücünü yükseltecek adımları atmaktır. Bunun da başlangıç noktası, asgari ücretin ve emekli aylıklarının artırılmasıdır. Asgari ücretli ile emeklilerimizin yaşama tutunabilmelerinin tek yolu budur.