Törenle birlikte mezun olan 3 bin 253’ü Jandarma Genel Komutanlığı, 98’i Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli olmak üzere toplam 3 bin 351 astsubayının görev yerlerine uğurlanacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimlerini başarıyla tamamlayan 227 kadın astsubayı tebrik etti.
Mezuniyet sevinci yaşayan astsubayları vatana ve millete değerli birer evlat olarak yetiştiren anne babalara ve komutanlara şükranlarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, astsubaylara yapacakları tüm görevlerde Allah’ın kendilerini korumasını ve daima muzaffer eylemesi temennisinde bulundu.
Karşısındaki iftihar tablosunda milletin huzuru ve emniyeti için gece gündüz demeden görev yapacak özveri abidelerini gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her birinizin ışıldayan gözlerinde daha müreffeh, daha güçlü, daha büyük bir Türkiye’nin muştusunu görüyorum. Burada yurdumuzun dört bir köşesinde terör örgütlerine, çetelere, insanımızın huzuruna kast eden alçaklara göz açtırmayacak şanlı Türk jandarmasını görüyorum” diye konuştu.
“BAĞIMSIZLIĞIMIZIN NİŞANESİ BAYRAĞIMIZIN İNMESİNE MÜSAADE ETMEDİK”
Konuşmasında, Türkiye’nin tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapmış, insanlık tarihine yön vermiş, tüm dünyanın gözlerini diktiği, son derece stratejik bir bölgede yer aldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1071 Malazgirt Zaferiyle kendimize ebedi vatan kıldığımız bu toprakları, bin yıldır, önce Allah’ın yardımı, sonra da canından vazgeçen ancak cananı bildiği yurdundan vazgeçmeyen milletimizin dirayetiyle muhafaza ediyoruz. Tarih boyunca her türlü saldırıya ve ihanete rağmen medeniyetimizin timsali ezanlarımızın susmasına, bağımsızlığımızın nişanesi bayrağımızın inmesine müsaade etmedik” dedi.
Tarihte bu millete hiçbir zaferin altın tepside sunulmadığını, hiçbir başarının bedel ödemeden kazanılmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Devletimiz, milletimiz sırt sırta verdikçe evelallah bu ülkeyi esir alabilecek hiçbir güç yoktur. Güvenlik güçlerimiz tam bir koordinasyon içinde görevlerini yaptığı sürece, kim tarafından himaye edilirse edilsin bize zarar verebilecek hiçbir terör örgütü yoktur. Milletimiz basiret ve feraset sahibi oldukça, hiçbir tezgâh, hiçbir kışkırtma bizi birbirimize düşüremez.”
Son yıllarda şiddeti artan bir şekilde maruz kalınan saldırıların, Türkiye’nin ekonomik, diplomatik, güvenlik ve savunma noktasında güçlü olmadan ayakta kalamayacağını gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin birlik, beraberlik ve dayanışması kadar devletin iyi eğitim almış, vazife şuuru yüksek, vatanına gönülden bağlı ve ileri teknolojinin imkânlarıyla desteklenmiş güçlü bir orduya, polis ve jandarma teşkilatına sahip olmasının önemli olduğunu vurguladı.
“SAVUNMA SANAYİNDE YERLİLİK ORANINI YÜZDE 65’LERE ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin caydırıcılığını en üst seviyeye taşımadan bulunduğu bölgede barış ve emniyet içinde yaşamasının mümkün olmadığını söyleyerek, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizler bu anlayışla son 16 yılda savunma sanayimizi tahkim etmek için çok büyük adımlar attık. Göreve geldiğimizde yüzde 20’lerde olan yerlilik oranımızı yüzde 65’lere çıkardık. 2002 yılında yüksek dışa bağımlılık oranıyla 66 savunma projesi yürütülmekte iken, bugün yürütülen proje sayısı 618’e ulaştı.”
“MİLLETİMİZİN CAN GÜVENLİĞİNE KASTEDEN YAPILARI KAYNAĞINDA TESPİT EDİP İMHA EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarında Silahlı Kuvvetlerin kullandığı birçok silahı millî imkânlarla sağlayarak Türkiye’nin hiç kimseye muhtaç olmadığını gösterdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Terörle mücadele konseptimizi yeniden ele alarak tehditleri kaynağında tespit edip imha politikasına geçtik. Vatanımızın bekasına, milletimizin can güvenliğine kasteden yapıları artık ülkemiz sınırları içinde karşılamıyor, doğrudan bataklığı kurutacak adımlar atıyoruz. Nitekim bu çabalarımız sayesinde hem bölücü terör örgütüne katılanların sayısının hem de teröristlerin eylem kapasitelerinin ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bir dönem Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde bazı ilçelerimizin sokaklarını işgale yeltenen teröristlerden hâlâ hayatta olanlar bugün saklanacak delik arıyor. Bir dönem sırtları dayadıkları güçlere güvenerek devletimizi tehdit edenler, bugün kaçacak yer bulamıyor. Ancak, ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, kime yalvarırlarsa yalvarsınlar, kendilerini bekleyen acı sondan kurtulamayacaklar. Afrin’i özgürleştirdiğimiz gibi, inşallah Münbiç’i de, Ayn el-Arab’ı da, Tel Abyad’ı da, Suriye’nin kuzeyindeki diğer toprakları da bölücü örgütün zulmünden kurtaracağız.”
Güvenlik birimlerini sadece silah, mühimmat, araç gereç, bina, teknolojik altyapı bakımından güçlendirmekle kalmayıp personel eksikliklerini de giderdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ordunun ve emniyet birimlerinin moral, motivasyonunu hiç olmadığı kadar üst seviyelere taşıdıklarını söyledi.
Güvenlik güçlerinin suç ve suçluya karşı yürüttüğü mücadelede çabalarını sekteye uğratan düzenlemeleri engel olmaktan çıkarttıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayata geçirdikleri reformlarla bir taraftan hukuk devleti ilkesinin yerleşmesini sağlarken, diğer taraftan da emniyet güçlerinin görev alanlarıyla ilgili yetkilerini genişlettiklerini dile getirdi.
“HİÇBİR VATANDAŞIMIZIN ÖZGÜRLÜK ALANI DARALMAMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son 16 yılda Türkiye’de hareket alanları daralanlar sadece teröristler, suçlular, insanımızın huzuruna kast eden çeteler olmuştur. Bizim dönemimizde özgürlükleri kısıtlananlar yalnızca kendilerine suç işleme özgürlüğü vehmedenler olmuştur, bunun dışında hiç kimsenin, hiçbir vatandaşımızın özgürlük alanı daralmamıştır, bundan sonra da özgürlük-güvenlik dengesini azami derecede muhafaza ederek çalışmalarımızı yürüteceğiz. Polislerimizin ve jandarmalarımızın hukukun dışına çıkmasına müsaade etmemekle kalmıyor, aynı zamanda görevlerini layıkıyla yapmaları için de kendilerine her türlü imkânı sunuyoruz. Uyuşturucu ve suç çetelerinden terör mücadeleye kadar vatandaşlarımızın huzuru için attıkları her adımda güvenlik birimlerimizin arkalarında olmaya devam edeceğiz.”
“VAZİFENİZİ İCRA EDERKEN GEÇMİŞİ ŞANLI ZAFERLERLE DOLU BÜYÜK BİR MİLLETİN MENSUBU OLDUĞUNUZU ASLA UNUTMAYIN”
Görevlerine başlayacak astsubaylardan hukuka, kanunlara ve görevlerinizle ilgili mevzuata bağlı kalmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suç ve suçluyla mücadelede nasıl kararlı hareket ediyorsanız, vatandaşlarımıza da o derece hassas, o derece saygılı davranmanızı istiyorum. Vazifenizi icra ederken güçlü bir devletin, geçmişi şanlı zaferlerle dolu büyük bir milletin mensubu olduğunuzu asla unutmayın” tavsiyelerinde bulundu.
“Engellediğiniz her terör eylemi, ortaya çıkardığınız her suç, yakaladığınız her fail, bağrından çıktığınız bu topluma karşı sorumluluğunuzu yerine getirmiş olduğunuzun bir işaretidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, desteğinin daima kendileriyle olduğunu söyledi. Mezun olan astsubaylara, “Mezuniyetinizle ailelerinizin ve komutalarınızın yüzünü ağarttınız gibi, başarınızla da milletimizin yüzünü ağartacağınıza inanıyorum” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine ülkenin dört bir köşesinde icra edecekleri vazifelerinde başarı temennisinde bulunarak sözlerini tamamladı.
Mezuniyet sevinci yaşayan astsubayları vatana ve millete değerli birer evlat olarak yetiştiren anne babalara ve komutanlara şükranlarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, astsubaylara yapacakları tüm görevlerde Allah’ın kendilerini korumasını ve daima muzaffer eylemesi temennisinde bulundu.
Karşısındaki iftihar tablosunda milletin huzuru ve emniyeti için gece gündüz demeden görev yapacak özveri abidelerini gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her birinizin ışıldayan gözlerinde daha müreffeh, daha güçlü, daha büyük bir Türkiye’nin muştusunu görüyorum. Burada yurdumuzun dört bir köşesinde terör örgütlerine, çetelere, insanımızın huzuruna kast eden alçaklara göz açtırmayacak şanlı Türk jandarmasını görüyorum” diye konuştu.
“BAĞIMSIZLIĞIMIZIN NİŞANESİ BAYRAĞIMIZIN İNMESİNE MÜSAADE ETMEDİK”
Konuşmasında, Türkiye’nin tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapmış, insanlık tarihine yön vermiş, tüm dünyanın gözlerini diktiği, son derece stratejik bir bölgede yer aldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1071 Malazgirt Zaferiyle kendimize ebedi vatan kıldığımız bu toprakları, bin yıldır, önce Allah’ın yardımı, sonra da canından vazgeçen ancak cananı bildiği yurdundan vazgeçmeyen milletimizin dirayetiyle muhafaza ediyoruz. Tarih boyunca her türlü saldırıya ve ihanete rağmen medeniyetimizin timsali ezanlarımızın susmasına, bağımsızlığımızın nişanesi bayrağımızın inmesine müsaade etmedik” dedi.
Tarihte bu millete hiçbir zaferin altın tepside sunulmadığını, hiçbir başarının bedel ödemeden kazanılmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Devletimiz, milletimiz sırt sırta verdikçe evelallah bu ülkeyi esir alabilecek hiçbir güç yoktur. Güvenlik güçlerimiz tam bir koordinasyon içinde görevlerini yaptığı sürece, kim tarafından himaye edilirse edilsin bize zarar verebilecek hiçbir terör örgütü yoktur. Milletimiz basiret ve feraset sahibi oldukça, hiçbir tezgâh, hiçbir kışkırtma bizi birbirimize düşüremez.”
Son yıllarda şiddeti artan bir şekilde maruz kalınan saldırıların, Türkiye’nin ekonomik, diplomatik, güvenlik ve savunma noktasında güçlü olmadan ayakta kalamayacağını gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin birlik, beraberlik ve dayanışması kadar devletin iyi eğitim almış, vazife şuuru yüksek, vatanına gönülden bağlı ve ileri teknolojinin imkânlarıyla desteklenmiş güçlü bir orduya, polis ve jandarma teşkilatına sahip olmasının önemli olduğunu vurguladı.
“SAVUNMA SANAYİNDE YERLİLİK ORANINI YÜZDE 65’LERE ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin caydırıcılığını en üst seviyeye taşımadan bulunduğu bölgede barış ve emniyet içinde yaşamasının mümkün olmadığını söyleyerek, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizler bu anlayışla son 16 yılda savunma sanayimizi tahkim etmek için çok büyük adımlar attık. Göreve geldiğimizde yüzde 20’lerde olan yerlilik oranımızı yüzde 65’lere çıkardık. 2002 yılında yüksek dışa bağımlılık oranıyla 66 savunma projesi yürütülmekte iken, bugün yürütülen proje sayısı 618’e ulaştı.”
“MİLLETİMİZİN CAN GÜVENLİĞİNE KASTEDEN YAPILARI KAYNAĞINDA TESPİT EDİP İMHA EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarında Silahlı Kuvvetlerin kullandığı birçok silahı millî imkânlarla sağlayarak Türkiye’nin hiç kimseye muhtaç olmadığını gösterdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Terörle mücadele konseptimizi yeniden ele alarak tehditleri kaynağında tespit edip imha politikasına geçtik. Vatanımızın bekasına, milletimizin can güvenliğine kasteden yapıları artık ülkemiz sınırları içinde karşılamıyor, doğrudan bataklığı kurutacak adımlar atıyoruz. Nitekim bu çabalarımız sayesinde hem bölücü terör örgütüne katılanların sayısının hem de teröristlerin eylem kapasitelerinin ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bir dönem Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde bazı ilçelerimizin sokaklarını işgale yeltenen teröristlerden hâlâ hayatta olanlar bugün saklanacak delik arıyor. Bir dönem sırtları dayadıkları güçlere güvenerek devletimizi tehdit edenler, bugün kaçacak yer bulamıyor. Ancak, ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, kime yalvarırlarsa yalvarsınlar, kendilerini bekleyen acı sondan kurtulamayacaklar. Afrin’i özgürleştirdiğimiz gibi, inşallah Münbiç’i de, Ayn el-Arab’ı da, Tel Abyad’ı da, Suriye’nin kuzeyindeki diğer toprakları da bölücü örgütün zulmünden kurtaracağız.”
Güvenlik birimlerini sadece silah, mühimmat, araç gereç, bina, teknolojik altyapı bakımından güçlendirmekle kalmayıp personel eksikliklerini de giderdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ordunun ve emniyet birimlerinin moral, motivasyonunu hiç olmadığı kadar üst seviyelere taşıdıklarını söyledi.
Güvenlik güçlerinin suç ve suçluya karşı yürüttüğü mücadelede çabalarını sekteye uğratan düzenlemeleri engel olmaktan çıkarttıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayata geçirdikleri reformlarla bir taraftan hukuk devleti ilkesinin yerleşmesini sağlarken, diğer taraftan da emniyet güçlerinin görev alanlarıyla ilgili yetkilerini genişlettiklerini dile getirdi.
“HİÇBİR VATANDAŞIMIZIN ÖZGÜRLÜK ALANI DARALMAMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son 16 yılda Türkiye’de hareket alanları daralanlar sadece teröristler, suçlular, insanımızın huzuruna kast eden çeteler olmuştur. Bizim dönemimizde özgürlükleri kısıtlananlar yalnızca kendilerine suç işleme özgürlüğü vehmedenler olmuştur, bunun dışında hiç kimsenin, hiçbir vatandaşımızın özgürlük alanı daralmamıştır, bundan sonra da özgürlük-güvenlik dengesini azami derecede muhafaza ederek çalışmalarımızı yürüteceğiz. Polislerimizin ve jandarmalarımızın hukukun dışına çıkmasına müsaade etmemekle kalmıyor, aynı zamanda görevlerini layıkıyla yapmaları için de kendilerine her türlü imkânı sunuyoruz. Uyuşturucu ve suç çetelerinden terör mücadeleye kadar vatandaşlarımızın huzuru için attıkları her adımda güvenlik birimlerimizin arkalarında olmaya devam edeceğiz.”
“VAZİFENİZİ İCRA EDERKEN GEÇMİŞİ ŞANLI ZAFERLERLE DOLU BÜYÜK BİR MİLLETİN MENSUBU OLDUĞUNUZU ASLA UNUTMAYIN”
Görevlerine başlayacak astsubaylardan hukuka, kanunlara ve görevlerinizle ilgili mevzuata bağlı kalmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suç ve suçluyla mücadelede nasıl kararlı hareket ediyorsanız, vatandaşlarımıza da o derece hassas, o derece saygılı davranmanızı istiyorum. Vazifenizi icra ederken güçlü bir devletin, geçmişi şanlı zaferlerle dolu büyük bir milletin mensubu olduğunuzu asla unutmayın” tavsiyelerinde bulundu.
“Engellediğiniz her terör eylemi, ortaya çıkardığınız her suç, yakaladığınız her fail, bağrından çıktığınız bu topluma karşı sorumluluğunuzu yerine getirmiş olduğunuzun bir işaretidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, desteğinin daima kendileriyle olduğunu söyledi. Mezun olan astsubaylara, “Mezuniyetinizle ailelerinizin ve komutalarınızın yüzünü ağarttınız gibi, başarınızla da milletimizin yüzünü ağartacağınıza inanıyorum” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine ülkenin dört bir köşesinde icra edecekleri vazifelerinde başarı temennisinde bulunarak sözlerini tamamladı.