Kılıçdaroğlu, "Son günlerde bir tarih tartışmasıdır gidiyor. Osmanlı, Ortadoğu, Türkiye tarihi diyoruz. Bir tarih tartışmasıdır. Bazen övünüyoruz; 15 devlet kurduk diye, 16 devlet kurduk diye, 17 devlet kurduk diye. Ama bunun arkasında yatan bir başka gerçek var. Ne kadar çok devlet kurduysak o kadar çok da devlet batırdık aslında. Ve neden Eğer bunu iyi sorgulayabilirsek düşünür ve sorgularsak bir daha batacak bir ülkeye sahip olmayız. Sürekli yaşayan, kendini yenileyen uygar çağdaş bir ülkeye kavuşmuş oluruz" dedi.
"ADALET ÜZERİNE HEPİMİZİN TİTREMESİ LAZIM"
"Hayatın her alanında kadın ve erkek omuz omuza mücadele edecek. Kadını bir yere hapsetmek cumhuriyetin, çağdaşlığın ve uygar dünyanın kabul edebileceği bir şey değildir. Bilime olağanüstü değer vermek zorundayız" diyen Kılıçdaroğlu, "Dünyaya bakın kişi başına gelirin 25 bin dolar ve daha fazla olduğu bütün ülkelerde tam demokrasi var. Bir de İslam dünyasına bakın. Hiçbirisinde demokrasi ve hukukun üstünlüğü yoktur. Hiç birisinde kadın erkek eşitliği yoktur. Bağımsız bir yargı olacak. Adalet en soylu kavramdır. Adalet üzerine hepimizin titremesi lazım. Birilerinin talimatıyla karar veren değil, hukukun üstünlüğüne inanarak vicdanıyla karar veren yargıya ihtiyacımız var. Medya özgürlüğü kesinlikle olmalı. Düşünceyi ifade özgürlüğü kesinlikle olmalı. Bir kişi düşüncelerinden ötürü hapse atılmamalı. Bugün hapiste gazetecilerimiz, yazarlarımız ve bilim insanlarımız var. Ben içime sindiremiyorum. Bugün içeride olan gazetecilerin hiçbirisi Cumhuriyet Halk Partisi lehine üç cümle bile kurmuş değildi. Ama ben onların haklarını savunmak zorundayım; çünkü ben demokrasiye, insan haklarına, düşünceyi açıklama özgürlüğüne inanıyorum" ifadesini kullandı.
"HEPİMİZİN ORTAK MÜCADELE ETMESİ LAZIM"
"Bir kişi milli iradeyi temsil edemez, demokrasilerde böyle bir şey yoktur" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Şunu insanlık tarihi gördü ve öğrendi; bir kişiye bütün yetkiler verildiğinde o kendi ulusunu bir süre sonra felakete sürüklemiştir. Örnek mi? Hitler örneği en somut örnek. Bütün yetkileri aldı ben başkanım dedi sadece kendi ülkesini değil bütün dünyayı kana bulandı. Ve ne yapıldı? Alman anayasasında halkın direnme hakkı kondu. Tıpkı 15 Temmuz'da halkın direnme hakkını kullandığı gibi. Dolayısıyla demokrasiye yönelen her harekete karşı hepimizin ortak mücadele etmesi lazım" diye konuştu.
“DEMOKRASİYE İHANET ETTİĞİNİ RAHATLIKLA DÜŞÜNEBİLİRSİNİZ"
Kemal Kılıçdaroğlu, “Güçler ayrılığı, yasama, yargı yürütme… Çağdaş demokrasilerde bir de buna medya eklenir. Çünkü bunların tamamı milli iradeyi kullanırlar ve temsil ederler. Bir kişi milli iradeyi temsil edemez. Demokrasilerde böyle bir şey yoktur. Güçler ayrılığı bu anlamda çok önemlidir. Bu bağlamda başkanlık tartışmaları yapılırken, 'yasama ve yargı benim için ayak bağıdır' diye birisi söylüyorsa, onun demokrasiye ihanet ettiğini rahatlıkla düşünebilirsiniz.Benim gibi düşünmeyen yargı veya yasama organı olmaz. Düşünceyi açıklama özgürlüğünün özünde birlikte tartışmak, uygarca tartışmak, uygarca konuşmak, uygarca çözüm yolları bulmak yatar" diye konuştu.
"BAKIN BİZ NELERİ TARTIŞIYORUZ, ONLAR NELERİ TARTIŞIYOR"
Kılıçdaroğlu, “Amerikan Kongresi bir süre önce bir kabul etti. Konusu ne biliyor musunuz? Uzay rekabet hukuku ile ilgili bir yasayı kabul etti. Uzaydaki madenleri kim nasıl kullanacak? Bakın biz neleri tartışıyoruz, onlar neleri tartışıyor. Biz nelerle uğraşıyoruz, onlar nelerle uğraşıyorlar" dedi.