Okul öncesi eğitimle ilgili konuşan Emine Erdoğan, "Çocuk onun ihtiyaçlarına duyarlı, onu önemseyen bir ortamda büyüdüğü oranda potansiyelini açığa çıkarabilir. Uzmanlar bir insanın kendine güveninin çocukluk yıllarında çevresine duyduğu güvenle kazanıldığını vurguluyorlar. Bu duygunun sonradan edinilmesi gerçekten çok zor. Güven duygusunun gelişiminde elbette önce ebeveynlerin tutumu büyük önem taşıyor. Çünkü hayata yön veren temel değerler aile ortamında kazanılıyor. Çocuğun burada öğrendiği tüm olumlu ve olumsuz davranışlar hayat boyu kalıcı izler bırakmakta. Aile ve okulun bu anlamda çok iyi bir işbirliği içerisinde olması gerek ki çocuklar ikilemde kalmasın. Aile ortamı ve okul öncesi eğitim kurumları bir anlamda hayatın prova alanlarıdır. Çocuklar temel insani eylemleri; paylaşmayı, dayanışmayı, birlikte yaşamayı buralarda öğrenip benimsiyorlar" dedi.
"13 YILDA BU ALGI DEĞİŞTİ"
Okul öncesi eğitim alanında hizmet veren öğretmen sayısında önemli bir artış olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, "Okul öncesi eğitim hizmetleri 13 yıl öncesine kadar daha çok çalışan annelerin çocuklarına yönelik bir hizmet alanı olarak algılanıyordu. Fakat son 13 yılda bu algı değişti. Artık tüm çocukların okul öncesi eğitim alması bir ihtiyaç olarak kabul edilmekte. Devletimiz bu konuda önemli adımlar atmıştır. Milli Eğitim Bakanlığımızın çalışmalarına baktığımızda tüm eğitim kademeleri içinde en büyük ilerleme okul öncesi eğitim alanında yaşanmıştır. Bakanlığımız her çocuğun zorunlu eğitime başlamadan en az bir yıl okul öncesi eğitim almış olmasını kısa vadeli bir hedef olarak belirlemiştir. Bunun Kolaybet sonucu olarak 2002 yılında yüzde 11 olan okul öncesi eğitim okullaşma oranı bugün itibariyle 5 yaşta yüzde 70'e ulaşmıştır. Keza bu alanda hizmet veren öğretmen sayısı 14 binden 72 bine çıkmıştır. Bu süreçte okul öncesi eğitimin ücretsiz olması çocuklarımızın gelişimindeki maddi engellerin ortadan kaldırılması adına önemli bir adım olmuştur" diye konuştu.
"ÇALIŞMALARI TEŞVİK VE HİMAYE ETMEYE ÇALIŞIYORUM"
"Öğretmenlik bir memuriyet değil bir gönül işçiliğidir" diyen Erdoğan, "Elbette yapılacaklar henüz bitmedi. Bu çalışmaların nihai noktası 4-5 yaşlarında yüzde 100 okullaşmış kaliteli bir okul öncesi eğitim olmalıdır. Devletimizin çalışmaları yanında bu alanda gayret gösteren sivil toplum kuruluşlarımızın varlığı son derece önemlidir. Son 10 yıldır çeşitli vakıf ve derneklerin bu konuda yaptığı çalışmaları teşvik ve himaye etmeye çalışıyorum. '7 çok geç', 'Ana sınıfsız okul kalması' gibi kampanyalar bu alandaki farkındalığı artırmıştır. Yüzlerce okul öncesi eğitim kurumu açıldı. Gerçekten sivil topluma çok önemli vazifeler düşmektedir. Gerek okullarımızın sayılarının gerekse kalitelerinin artırılması noktasında yapabileceklerinin sınırı yoktur" ifadesini kullandı.
"ÇOCUKLARIMIZI İYİ BİRER YÜREK OLARAK YETİŞTİRELİM"
Emine Erdoğan, "Çocuklarımız gelecekte iyi mesleklere sahip olabilirler. Çok önemli makam ve mevkilere gelebilirler; ama onları önce iyi birer yürek olarak yetiştirelim. Çocuklarımız ayırdığımız en güzel şey onlara ayırdığımız zamandır, sevgidir. Elbette bunun için sadece sevgi sözcükleri yetmez. Zira sevgi kelimelerle karşılanmaz. İnsanı sevmek onu en doğru şekilde inşa edebilmektir. Çocuklarımızın nasihatten çok örneğe ihtiyacı olduğunu da hiç unutmayalım" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Emine Erdoğan'a zirveye katkılarından dolayı plaket ve çiçek takdim edildi. Toplu fotoğraf çekiminin sonra da program sona erdi.