Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni'nde Konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin geçtiğimiz 14 yılda yaşadığı büyük dönüşümün en zayıf halkalarını ne yazık ki eğitim ve kültür oluşturuyor. Bu konularda hayal ettiğim düzeylere ulaşamamış olmamızdan dolayı fevkalade müteessirim bu bir öz eleştiridir. Gençlerin sahip çıkmadığı içinde olmadığı hiç bir faaliyetin toplumlar için kalıcı kazanıma dönüşmesi mümkün değildir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleşen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Ödül törenlerine katılmaya özellikle dikkat ettiğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: " Musiki dalında Nesrin Sipahi , Nesrin hanımı çocukluk yıllarından itibaren dinlememiz hasebiyle bugün adeta hayat hikayemizi burada çok daha canlı bir şekilde gündeme getirmiş olduk. Şiir ve çeviri dalında Cahit Koytak beyefendiyi tiyatro alanında geçirdiği ağır rahatsızlık sebebiyle tedavisi süren Kenan Işık beyefendiyi ki biraz da doğrusu kendimi suçlu hissediyorum. Çünkü yurtdışı tedaviden sonra evinde kendini ziyaret edemediğimden dolayı. Bu ödül töreninden sonra kendisini ziyaret edeceğim. Edebiyatta Mehmet Doğan kardeşimizi kurum olarakta İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesini ve elbette onu ülkemize kazandıran medarı iftarımız Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamızı huzurlarınızda tebrik ediyorum. Ödül törenlerine katılmaya özellikle dikkat ediyorum."
"TEKNOLOJİYİ ÜRETEN BUNUN VASITASIYLA KÜLTÜR VE SANATA DA HAKİM OLUR"
Kültür ve sanatın toplumdaki yerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kültür ve sanatı küçümseyen toplumlar kaybetmeye mahkumdur" dedi. Erdoğan," Bugün batı medeniyeti sadece teknolojik ve bilimsel üstünlüğü ile değil aynı zamana da kültür ve sanat üretimindeki rolü ile de dünyayı yönlendirmektedir. Teknolojiyi üreten bunun vasıtasıyla kültür ve sanata da hakim olur. Gençlerimizin dinledikleri müziğe, seyrettikleri filmlere, okudukları kitaplara, giydikleri kıyafetlere kadar hayatlarının her safhasında bunların izini görmek mümkündür. Medeniyetimizin ışığını yeniden yükselteceksek, bunun yolu her alanda gayret göstermekten, üretmekten eser ortaya koymaktan geçiyor. Ülkemizin sıkıntısı son bir kaç asırdır diğer medeniyetlerle, kültürlerle olan iletişimini tek taraflı yapmış olmasıdır. Sadece aldık takip ettik. Kendimiz üretmedik. Güvenlik önemlidir ama sanatı ihmal ederseniz hedefinize ulaşamazsınız. Yeni Türkiye'nin inşası çalışmalarında birlikte kültür ve sanata da özel önem veriyoruz" diye konuştu.
"HAYAL ETTİĞİM DÜZEYLERE ULAŞAMAMIŞ OLMAMIZDAN DOLAYI MÜTEESSİRİM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim ve kültür alanlarında Türkiye'nin istenilen düzeyde olmadığını belirterek bu konuda müteessir olduğunu söyledi. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:" Ülkemizin geçtiğimiz 14 yılda yaşadığı büyük dönüşümün en zayıf halkalarını ne yazık ki eğitim ve kültür oluşturuyor. Bu konularda hayal ettiğim düzeylere ulaşamamış olmamızdan dolayı fevkalade müteessirim bu bir öz eleştiridir. Gençlerin sahip çıkmadığı içinde olmadığı hiç bir faaliyetin toplumlar için kalıcı kazanıma dönüşmesi mümkün değildir. Bu anlayışla Anayasa değişikliğinde seçilme yaşını önce 30'dan 25'e şimdide 25'ten 18'e indi. Bazıları çoluk çocuğa mı bırakacağız gibi ifadeler kullandılar, bunlar tarihte bilmiyorlar. Şu anada dünyanın 57 ülkesinde seçme seçilme yaşı 18. 25, 26 yaşında Dışişleri Bakanı olanları tanıyorum. Benim ecdadım Fatih 21 yaşında bir çağ kapatıp bir çağ açıyor. Biz yan gelip yatacak mıyız? "
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin geçtiğimiz 14 yılda yaşadığı büyük dönüşümün en zayıf halkalarını ne yazık ki eğitim ve kültür oluşturuyor. Bu konularda hayal ettiğim düzeylere ulaşamamış olmamızdan dolayı fevkalade müteessirim bu bir öz eleştiridir. Gençlerin sahip çıkmadığı içinde olmadığı hiç bir faaliyetin toplumlar için kalıcı kazanıma dönüşmesi mümkün değildir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleşen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Ödül törenlerine katılmaya özellikle dikkat ettiğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: " Musiki dalında Nesrin Sipahi , Nesrin hanımı çocukluk yıllarından itibaren dinlememiz hasebiyle bugün adeta hayat hikayemizi burada çok daha canlı bir şekilde gündeme getirmiş olduk. Şiir ve çeviri dalında Cahit Koytak beyefendiyi tiyatro alanında geçirdiği ağır rahatsızlık sebebiyle tedavisi süren Kenan Işık beyefendiyi ki biraz da doğrusu kendimi suçlu hissediyorum. Çünkü yurtdışı tedaviden sonra evinde kendini ziyaret edemediğimden dolayı. Bu ödül töreninden sonra kendisini ziyaret edeceğim. Edebiyatta Mehmet Doğan kardeşimizi kurum olarakta İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesini ve elbette onu ülkemize kazandıran medarı iftarımız Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamızı huzurlarınızda tebrik ediyorum. Ödül törenlerine katılmaya özellikle dikkat ediyorum."
"TEKNOLOJİYİ ÜRETEN BUNUN VASITASIYLA KÜLTÜR VE SANATA DA HAKİM OLUR"
Kültür ve sanatın toplumdaki yerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kültür ve sanatı küçümseyen toplumlar kaybetmeye mahkumdur" dedi. Erdoğan," Bugün batı medeniyeti sadece teknolojik ve bilimsel üstünlüğü ile değil aynı zamana da kültür ve sanat üretimindeki rolü ile de dünyayı yönlendirmektedir. Teknolojiyi üreten bunun vasıtasıyla kültür ve sanata da hakim olur. Gençlerimizin dinledikleri müziğe, seyrettikleri filmlere, okudukları kitaplara, giydikleri kıyafetlere kadar hayatlarının her safhasında bunların izini görmek mümkündür. Medeniyetimizin ışığını yeniden yükselteceksek, bunun yolu her alanda gayret göstermekten, üretmekten eser ortaya koymaktan geçiyor. Ülkemizin sıkıntısı son bir kaç asırdır diğer medeniyetlerle, kültürlerle olan iletişimini tek taraflı yapmış olmasıdır. Sadece aldık takip ettik. Kendimiz üretmedik. Güvenlik önemlidir ama sanatı ihmal ederseniz hedefinize ulaşamazsınız. Yeni Türkiye'nin inşası çalışmalarında birlikte kültür ve sanata da özel önem veriyoruz" diye konuştu.
"HAYAL ETTİĞİM DÜZEYLERE ULAŞAMAMIŞ OLMAMIZDAN DOLAYI MÜTEESSİRİM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim ve kültür alanlarında Türkiye'nin istenilen düzeyde olmadığını belirterek bu konuda müteessir olduğunu söyledi. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:" Ülkemizin geçtiğimiz 14 yılda yaşadığı büyük dönüşümün en zayıf halkalarını ne yazık ki eğitim ve kültür oluşturuyor. Bu konularda hayal ettiğim düzeylere ulaşamamış olmamızdan dolayı fevkalade müteessirim bu bir öz eleştiridir. Gençlerin sahip çıkmadığı içinde olmadığı hiç bir faaliyetin toplumlar için kalıcı kazanıma dönüşmesi mümkün değildir. Bu anlayışla Anayasa değişikliğinde seçilme yaşını önce 30'dan 25'e şimdide 25'ten 18'e indi. Bazıları çoluk çocuğa mı bırakacağız gibi ifadeler kullandılar, bunlar tarihte bilmiyorlar. Şu anada dünyanın 57 ülkesinde seçme seçilme yaşı 18. 25, 26 yaşında Dışişleri Bakanı olanları tanıyorum. Benim ecdadım Fatih 21 yaşında bir çağ kapatıp bir çağ açıyor. Biz yan gelip yatacak mıyız? "