TÜRK İLE KÜRT'ÜN KARDEŞLİĞİNİ BÜYÜTMEK İÇİN NE YAPILMASI GEREKİYORSA HEMEN HEPSİNİ YAPTIK”
Türkiye'nin tamamıyla birlikte Doğu ve Güney Doğu illerine altyapı ve üst yapısıyla, üretimiyle tarihin en büyük yatırımlarını kendilerinin yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hak ve özgürlükleri genişletme konusunda en büyük, en cesur ve tarihî adımları da kendilerinin attığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunu yaparken 'terörü ve terörün ürediği bataklığı kurutacağız' dedik. Aradan geçen 22 yıl boyunca aynı minvalde, aynı istikamette sarsılmadan yürüdük ve yürüyoruz. Türk ile Kürt'ün kardeşliğini büyütmek için ne yapılması gerekiyorsa, nasıl yapılması gerekiyorsa hemen hepsini yaptık, denedik, tecrübe ettik. Fakat her seferinde karşımıza bir duvar, ihanet, bir alçaklık çıktı. Sorundan beslenenler, sorunun çözülmesine engel oldular. Terörden beslenenler, terörün bitmesini istemediler. Şiddetten nemalananlar, şiddetin sona ermesine rıza göstermediler. Kardeşliğin pekişmesiyle Türkiye'nin her alanında büyüyeceğini görenler, kardeşliğin önüne set çektiler, tuzaklar kurdular, gizli aparatlarını harekete geçirdiler. Çok bedel ödedik, çok hayal kırıklığı yaşadık, çok ihanet gördük, kelimenin tam anlamıyla sırtımızdan, birilerinin dediği gibi, maalesef hançerlendik. Ancak umudumuzu kaybetmedik, samimiyetimizi yitirmedik, hüsnüniyetten vazgeçmedik, kardeşlik hukukundan asla ayrılmadık."
Türkiye ve milletin aydınlık geleceği için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan asla geri durmadıklarını, durmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun bir dönemin, bir kesimin değil topyekûn nesillerin hayatını etkileyecek önemde bir mesele olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah'ın izniyle rabbim ömür ve fırsat verirse bu meseleyi ülkemizin gündeminden tamamen çıkartarak, millete hizmetle geçen 40 yıllık siyasi hayatımızı taçlandırmak niyetindeyiz" dedi.
“TÜRKİYE, HER ZAMANKİNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”
Türkiye'nin bugün, düne göre çok farklı bir yerde olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile devlet içindeki, devletin kurumları arasındaki uyumu ve koordinasyonu güçlendirdiklerini belirtti.
"Özellikle ordumuza, emniyetimize, istihbaratımıza sızmış olan hain FETÖ terör örgütünü, temizledik temizliyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet iradesi üzerindeki tüm vesayetleri kaldırdıklarını dile getirdi.
Savunma sanayindeki atılımlarla terörle mücadelede çok büyük ilerleme kaydettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "En önemlisi de şudur: 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası Cumhur İttifakı'nı kurarak hem devletimizin gücüne güç kattık hem de milletimize güven kazandırdık. Cumhur İttifakı, ülkemizin ve demokrasimizin son 7-8 yılda maruz kaldığı pek çok saldırının, pek çok antidemokratik girişimin püskürtülmesinde en sağlam direniş hattımız olmuştur. Nereden bakarsanız bakın Türkiye, her zamankinden daha güçlüdür. Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye'yi kardeşlik ekseninde büyütmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkân çıkmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Buradan, Cumhur İttifakı'ndaki yol arkadaşımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye, tüm Milliyetçi Hareket Partisi camiasına, grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımızı tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey, tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle, feraset ve tecrübesiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle daima tarihe not düşen, tarihe istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fırsatta anlayabilenler için, mazrufa odaklanma iradesi gösterebilenler için, vatan, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu, ne manaya geldiğini en açık, en sarih, en çarpıcı şekilde izah etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı'nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar, önümüze açılan tarihî fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Buna karşılık ülkenin ve milletin, ortak çıkarları yerine, kendi şahsi ve zümrevi gündemlerinin peşinde olanlar her zamanki gibi tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir."
Muhataplarının millet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin de Türkiye'nin terör kamburundan kurtulması, dünyada ve bölgesinde yaşanan istikrarsızlıklardan uzak kalması noktasında gereken adımların atılması yaklaşımını desteklediğini bildiklerini, gerisinin lafügüzaf, belagat şehvetinde boğulmak olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Şu hususun altını özellikle çiziyorum: Bizim, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur olamaz da. Israrla bizimle muhatap olmaya çalışma gayretleri iplerini ellerinde tutan patronlarına kendilerini ispat uğraşından başka bir şey değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TUSAŞ'a yapılan kalleş ve alçakça saldırı bir kez daha göstermiştir ki teröristin anladığı yegâne dil terörle tavizsiz mücadeledir. Türkiye içinde de Irak'ta ve Suriye'de de Avrupa başta olmak üzere var olduğu her yerde terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, ülkemize tehdit nereden geliyorsa mutlaka kökünü kazıyacağız. İnşallah önümüzdeki dönemde milletimize hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacaktır” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörün boyunduruğundan hâlen çıkamayan bazı Türkiyelileşmeye dair istek ve iradesi henüz olmayan siyasi parti de yaptığı son açıklamayla nerede durduğunun işaretini vermiştir. Şurası çok net anlaşılmalıdır ki Türkiye'nin terörü destekleyen, teröre arka çıkan, terörün sözcülüğünü yapan, kardeşliğe değil husumete, demokrasiye değil anarşiye, hukuka değil hukuksuzluğa hizmet eden oluşumlara taviz vermesi, bunlara göz yumması mümkün değildir" ifadesini kullandı.
BİR KOLTUKTA TERÖR, DİĞERİNDE SİVİL SİYASET TAŞINMAZ”
Terörle siyasetin, şiddetle demokrasinin yan yana gelmeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir koltukta terör, diğerinde sivil siyaset taşınmaz. Hukukun ve demokrasinin içine girmeyen, hukuk ve demokrasi içinde karşılığını alır, almıştır ve bundan sonra da alacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buradan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e de takdirlerimi iletiyorum. AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimiz; Devlet, herkesin devleti olmalı; devlet, herkesi eşit kucaklamalı. Siyasetimizi, 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa, açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için Sayın Özel'i buradan tebrik ediyorum. CHP'nin, Sayın Özel'in genel başkanlığında, tarihin bu önemli kırılma noktasında doğru yerde duracağına, kardeşliğin safında yer alacağına ben yürekten inanmak istiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye için de şartlar müsait hâle gelmişken, fakat söyledim söylüyorum, bir hukuk devleti içerisinde PKK terör örgütünün özellikle attığı adımlardan rahatsız olan Sayın Özel'e de bundan rahatsız olma, bu işi öğreneceksin, hukuksuzluk nedir bunu da öğreneceksin. Dolayısıyla şunu bilmen lazım; hukuksuzluğun olduğu bir yerde adalet olmaz, adil bir yönetim biçimi olmaz. Bunları öğrenmeye mecbursun” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Coğrafyamız bir ateş çemberine dönüşmüşken, terör örgütünün mensupları Esenyurt'u kasıp kavururken bundan niye rahatsız oluyorsun? Bundan rahatsız olmayacaksın, tam aksine burada mevcut yönetime destek vereceksin. Ve biz, 'bundan zatialiniz rahatsız oluyor' diye attığımız adımlardan geri durmayacağız. Bölgemizde sınırlar yeniden çizilmek istenirken, ezelî kardeşliğimizi ebedî olarak muhafaza etmek yolunda bizim asli muhatabımız, unutma, bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir. Sayın Özel, benim Kürt kardeşim artık 40 yıldır bölücü terör örgütü üzerinden sahnelenen oyunu, kurguyu görmektedir. Bölücü terör örgütünün önceki gün Avrupa'da yaptığı gösteride örgüt paçavraları yanında İsrail bayrağının da sallandığını görüyor. Bunu sen de göreceksin. Hangi Kürt kardeşim bu alçakça iş birliğini görmezden gelebilir?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kudüs'ün işgalcileriyle, bebek katilleriyle, soykırımcılarla, emperyalistlerle yan yana yürüyenler, bundan gocunmayanlar, dahası bundan zerre miskal utanmayanlar Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'nin torunları olamazlar. Selahaddin Eyyubi'nin torunları, evet, bütün bu adımlardan onlar da yıllarca rahatsız oldular ve Batı'nın insanlığı ifsat projesi olan LGBT sapkınlığını savunanlar, benim Müslüman Kürt kardeşimin ezelî düşmanıdır, ebedî düşmanıdır" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, merhum Ziya Gökalp'ten yaptığı alıntıyı hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dinî hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir. Tıpkı Sayın Devlet Bahçeli gibi biz de hayatımız boyunca hep benzer bir hissiyatı dile getirdik, 'coğrafyamızda Türk Kürtsüz, Kürt de Türksüz yaşayamaz, var olamaz, varlığını idame ettiremez' dedik, bunu her zaman kalbimizle söyledik, yüreğimizle söyledik, gönülden söyledik, samimiyetle, ihlas, muhabbetle, hüsnüniyetle söyledik" dedi.
En son Ahlat'ta Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümü törenlerinde verdikleri tarihî fotoğrafla bu hakikati bir kez daha ifade ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Alparslan'ın ordusunda Türk de vardır, Kürt de vardır, Arap da vardır. Malazgirt Zaferi, Türk'ün de Kürt'ün de ortak zaferidir. Bu zafer sadece Türklere, sadece Kürtlere değil, Türk-Kürt kardeşliğine de Anadolu'da bir yurt inşa etmiştir" sözlerini sarf etti.
Malazgirt'ten Millî Mücadele'ye kadar ortak vatanı, toprağı, şerefi, namusu, en çok da kardeşliği hep birlikte savunduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uzunca bir süredir bizi birbirimizden ayırmak istiyorlar, çünkü Malazgirt'in intikamını almak istiyorlar, çünkü Kudüs'ün fethinin öcünü almanın peşindeler. Hani diyor ya şair, 'Bunlar engerekler ve çıyanlardır. Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır. Tanı bunları, sakın tanımamazlıktan gelme'. Bu millet hiçbir ayrım yapmaksızın fertlerinin tamamıyla dünyanın en imanlı, en sarsılmaz, en yenilmez gücüdür" yorumunu yaptı.
Bunu bozmaya, bunu dağıtmaya, bunu zayıflatmaya, bunu içerden çökertmeye çalışanların olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kardeşlerim; biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Ortak düşmanı sevindirmeyeceğiz. Kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara geçit vermeyeceğiz. Hasımların açtığı husumet parantezini kapatacağız. Geçmişin yaralarını birlikte saracağız. Tarihi yine birlikte yazmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
“PEK ÇOK ALANDA HAYAL DAHİ EDİLEMEYECEK YERLERE GELDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Biz bunca yıldır Türkiye'deki her kesimin özgürlüğü için, en çok da Kürt kardeşlerimizin istiklali, onuru, namusu için mücadele verdik. Allah'a hamdolsun pek çok alanda hayal dahi edilemeyecek yerlere geldik. Şu ana kadar birçok meseleyi birlikte ortak akılla çözüme kavuşturduk. İşte şimdi ülke ve millet olarak Sayın Devlet Bahçeli'nin Cumhur İttifakı ortağımız MHP'nin elini değil, tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok daha büyük bir imkân ele geçirdik. Önümüze açılan bu fırsat penceresinin iç cepheyi dost düşmana karşı güçlendirme fırsatının millet ve milletin meşru temsilcisi siyaset kurumu tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor.”
“85 MİLYON OLARAK VATANIMIZ, TOPRAĞIMIZ BİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamada bulundu: “Şunu lütfen unutmayınız: 85 milyon olarak aşımız bir, ekmeğimiz bir, kıblemiz bir, vatanımız, toprağımız bir, bayrağımız, marşımız bir, devletimiz bir, en önemlisi de mazimiz bir, istikbalimiz bir, kaderimiz birdir. Buradan Gazi Meclisimizden, milletin kürsüsünden sesleniyorum; sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, emperyalizmin uşaklığını, Türkiye düşmanlarının maşalığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, imanına, İslam’ına, ezanına, vatanına, toprağına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. 'Gel Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edelim' diyoruz. 'Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında al bayrağımızın gölgesinde aydınlık, müreffeh, kardeşçe bir istikbali birlikte kuralım' diyoruz. Bundan 101 sene önce Cumhuriyet'i birlikte kurduk, bu Cumhuriyet benim olduğu kadar senin de Cumhuriyet’in. 'Gel Cumhuriyet'i birlikte hepimiz için bir esenlik yurdu yapalım' diyoruz. 'Gel yumruklarını sıkanları aradan çıkartalım' diyoruz. 'Gel terörü meşrulaştıranların, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım' diyorum. 'Gel milletin verdiği yetkiyi terör baronlarına peşkeş çekenlere, o yetkinin asıl sahibinin kim olduğunu gösterelim' diyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabb'imden şunları diliyorum: Ey Türk'ü ve Kürt'ü İslam'ın şanlı ordusu kılan Allah'ım, sen Türk'ün ve Kürt'ün kardeşliğini koru, muhabbetimizi çoğalt, imanımızı artır, bize güç ver, bizi tekrar bu kadim coğrafyanın huzur ve barış ordusu yap. Senin her şeye gücün yeter, âmin" diye dua ederek sözlerini tamamladı.