15 TEMMUZ darbe girişimi sırasında Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele saldırdıktan sonra kaçan ve bugüne kadar yakalanamayan, aralarında saldırı timini kuran Binbaşı Şükrü Seymen'in de bulunduğu 12 askerden 11'i Ula İlçesi'ne bağlı Şirinköy'de yakalandı. Domuz bekçiliğine giden Üzeyir Çalca'nın görmesi üzerine, kaçak askerler 'tatbikat yaptıkları' yalanını söyledi. Ancak şüphelenen Şükrü Seymen jandarmaya ihbar etti. Köylüler de sokak aralarından kaçıp gizlenmeye çalışan çok iyi eğitim aldıkları sık sık gündeme getirilen firari askerlerin yerleri hakkında ayrıntılı bilgi verince, kısa sürede direnişle karşılaşmadan gözaltına alındılar.
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bir grup askerin darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen 37 kişilik tim, başarılı olamayınca kaçtı. Bu kişilerden aralarında Çiğli Ana Jet Üssü'nün imamı 'Paşa' lakaplı Zekeriya Kuzu'nun da bulunduğu 25'i daha önce yakalandı. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda tabur komutanı olan Binbaşı Şükrü Seymen'in, önceden aynı birlikte eğitim alıp görev yapan askerlerden seçtiği Yüzbaşılar İsmail Yiğit, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Ergün Şahin, Bahadır Sagun, Mehmet Öztürk, Burkay Karatepe; Üsteğmenler Murat Köse, Mehmet Demir, Enes Yılmaz; Teğmen Muhammet Burak İpek'in yakalanması için de operasyonlar aralıksız devam ettirildi.
KÖYLÜ GÖRDÜ
Darbeci askerlerini yakalanması için jandarma komando tugayından, polis özel harekat timleri ile Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan bir tabur asker, 12 kaçağı yakalamak için 16 gün boyunca arama- tarama faaliyeti yürüttü. Askerler için gelen onlarca ihbar asılsız çıktı.
En son Akkaya bölgesinde bir fırından 5 ekmek gasp ettikleri ileri sürülen firari askerler için tek gerçek ihbar, dün akşam saat 21.30 sıralarında Ula İlçesi Şirinköy'den geldi. Jandarmayı arayan Üzeyir Çalca, firari askerleri gördüğü ihbarında bulundu. Çalca'nın verdiği eşkal bilgilerinin firari askerlere uyması üzerine bölgeye çok sayıda komando birliği ile özel harekat timleri kaydırıldı.
'TATBİKAT YAPIYORUZ' YALANI
İhbarın ardından jandarma birliklerine olayı anlatıp gördüğü yerler hakkında bilgi veren Üzeyir Çalca, domuz avına giderken 5 kamuflajlı asker gördüğünü, niçin burada bulunduklarını sorduğunda ise tatbikat yaptıklarını söylediklerini belirtti. Üzeyir Çalca, o anları, şöyle anlattı:
"İki arkadaş mısır tarlasına domuz bekçiliği yapmaya gidiyorduk. Azmak (Dere) içerisinde çatırtı duyduk. Domuzların dere içerisinde olduğunu düşündük. Biraz bekleyip domuz olduğuna kanaat getirince ateş edecektik. Ancak seslerin dereyi geçip tarlaya doğru girdiğini duyduk. O tarafa ışık tuttuk arkadaşımla birlikte. Birdenbire beş kişi yere yattı. İçlerinden bir tanesi ayağa kalktı. Ne yaptıklarını sorduğumuzda 'biz tatbikat yapıyoruz' dediler. Biz 5 kişiyi gördük ama azmak içerisinden çatırtı sesleri geliyordu. Daha fazla kişi olabilir. Altlarında kamuflaJ vardı. Ancak dereyi geçtikleri için ıslanmıştı. Zayıf yapıları, yüzleri sakallı ve dağınık bir haldeydiler."
KÖYLÜLERDEN İKİNCİ İHBAR GELDİ
Üzeyir Çalca'nın gösterdiği bölgede hava destekli sürdürülen operasyon sırasında, Şirinköy içerisindeki vatandaşlardan da darbeci askerlerin köy içerisinden ormanlık alana geçtiği bilgisi geldi. Tüm güvenlik kuvvetleri, köy içerisine girerek, vatandaşların gösterdiği yöndeki bütün sokaklarda önlem aldı. Yaklaşık 10 dakika süren uyarı ateşlerinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen timin komutanı Binbaşı Şükrü Seymen ile birlikte Yüzbaşılar İsmail Yiğit, Ergün Şahin, Bahadır Sagun, Mehmet Öztürk;Üsteğmenler Murat Köse, Enes Yılmaz, Mehmet Demir; Teğmen Muhammet Burak İpek yakalandı.
27 KİLOMETRE UZAKTA YAKALANDILAR
Askerlerin üzerinden 4 de tabanca çıktı. 1 tabancanın ise kovalamaca sırasında araziye düştüğü ifade edildi. Saldırı düzenlenen Grand Yazıcı Otel'den 27 kilometre uzaklıkta yakalanan askerler, zırhlı araçla Şirinköy'den alınıp ilk olarak Çetibeli Jandarma Karakolu'na götürüldü. Burada üzerlerindeki giysiler değiştirilen askerler, yoğun güvenlik önlemleri altında Muğla Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildi.
TERMAL KAMERAYLA TESBİT EDİLDİLER
Darbeci timin diğer üyelerinin de yakalanması için sabaha kadar operasyonlar devam etti. Zırhlı aracın termal kamerasından alınan görüntü sonrasında Şirinköy yakınlarındaki ağaçlık alanda saklanan yüzbaşılar Mustafa Serdar Özay ile Muammer Gözöbüyük de yakalandı. Bu askerlerle birlikte 1 de tabanca ele geçirildi. İki asker de aynı işlemler sonrasında Muğla'ya gönderildi.
'SON FİRARİ SİVİL KIYAFETLE KAÇMIŞ' İDDİASI
Son firari askerin ise Yüzbaşı Burkay Karatepe olduğu saptandı. Burkay Karatepe'nin, 16 Temmuz sabahı sivil giysiler içerisinde bölgeye terk ettiği ileri sürüldü. Burkay Karatepe'nin yakalanması için 81 ilin emniyet müdürlüklerine yazı gönderildi.
VALİ ÇİÇEK: VATANDAŞ İHBARI TAKDİRE ŞAYAN
Operasyon anında Çetibeli Jandarma Karakolu'na gelen Muğla Valisi Amir Çiçek, gelişmeler hakkında askerlerden bilgi aldı. Vatandaşların ihbarının 'takdire şayan' olduğunu belirten Öali Amir Çiçek şöyle dedi:
"Vatandaşlarımız firari askerlerin bu bölgede yaşamalarına izin vermediler. Bunlara yiyecek vermediler. Bunlar yalnız kaldı. Operasyon sırasında çatışma yaşanmadı. Uyarı ateşi yapılmış. Arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiler bu yönde. Yakalanan askerlerin ifadelerini su aşamada açıklamak doğru olmaz. Bunlar suçludur. Vatandaşların duyarlılığına teşekkür ediyorum."
BOŞ EVLERDE SAKLANIP, ŞEKER YEMİŞLER
Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele saldırdıktan sonra kaçan 12 askerden 11'inin yakalanmasından sonra kaçışlarına yönelik ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı. Darbeci askerlerin, kaçışları ve yer değiştirmeyi hava karardıktan sonra yaptıkları, gündüzleri ise boş evler ile saklanmaya uygun alanlarda gizlendikleri belirlendi. Zaman zaman ormanlık alandan çıkan darbeci askerlerin, sebze meyve ekili tarlalardan kendilerine yiyecek sağladıklarını, dere kenarlarında su ihtiyaçlarını karşıladıklarını anlattıkları öğrenildi. Bunun yanısıra gözaltındaki askerlerin ilk ifadelerinden vücutlarının enerji ihtiyacı için de evlerden gizlice aldıkları kesme şeker yedikleri öğrenildi. Darbeci askerlerin ağaçlardan topladıkları erik, kayısı, olgunlaşmamış portakal ve mandalinanın yanısıra çiğ mısır yedikleri de ifade edildi.
ÜÇ AYRI GRUP VARDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik darbe teşebbüsünün yapıldığı gece, üç ayrı grubunun hazırlandığı saptandı. SAT komandolarını Tümgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in, MAK timlerini Çiğli Ana Jet Üs Komutanlığı'nın 'paşa' lakaplı imamı Astsubay Zekeriya Kuzu'nun, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda eğitim alan ve en son yakalanan timi ise aynı komutanlıkta tabur komutanı olan Binbaşı Şükrü Seymen'in oluşturduğu öğrenildi. Tim üyelerinin birbirlerini tanımadıkları, ancak cemaate olan bağlılıklarına göre seçildikleri de Zekeriya Kuzu'nun ifadesinde, gözler önüne serildi. Yanlarında uzun namlulu silahları bulunmayan darbeci askerlerin, etrafını yoğun bir şekilde saran askeri görmeleri üzerine çatışmaya girmedikleri de, operasyonu yöneten güvenlik birimlerince ifade edildi.
AĞAÇTA YAKALANDILAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırdıktan sonra kaçan askerlerden 9'u dün gece gerçekleştirilen ilk operasyonda yakalandı. 9 askerin verdiği bilgiler doğrultusunda hareket eden güvenlik güçleri zırhlı araçların üzerindeki termal kameralardan Şirinköy yakınındaki ağaçlık alanda iki kişinin varlığını tespit edildi. Güvenlik güçleri bu yöne kaydırıldı. Jandarma komando birlikleri ve özel harekat timlerinin havaya ateş açması sonucu ağaçtan inen Yüzbaşı Muammer Gözübüyük yere yatarak teslim oldu. Yüzbaşı Mustafa Serdar Özay ise ağacın üzerinde gizlenmeye çalışırken görüldü. O da 'teslim ol' çağrısı üzerine yere yattı ve gözaltına alındı.
AMAÇLARI YÜZEREK YUNANİSTAN'A KAÇMAKTI
Darbeci 11 askerin emniyetteki ifadeleri de ortaya çıkmaya başladı. Darbeci askerlerin hedeflerinin ise yüzerek Yunan adalarına kaçmak olduğu ifadelerinden ortaya çıktı. Darbeci askerlerin emniyette, "Amacımız denizden yüzerek Yunanistan'a geçmekti. Bölgeyi bilmediğimiz için bu konuda başarılı olamadık. Özellikle gündüzleri saklanıp, geceleri yürüyorduk. Günler geçmeye başlayınca su ve yiyecek ihtiyacımızı karşılayamaz hale geldik. Her gün gruplar halinde boş evlere girip, bulduğumuz yiyecekleri çalıyorduk. Tarlardan topladığımız karpuz ve mısırlar birkaç günlük yiyecek ihtiyacımızı karşılıyordu. Teslim olmayı hiç düşünmedik. Kaçabildiğimiz kadar kaçacaktık" yönünde ifade verdiği öğrenildi.