Konya'da kadın hastalar hakkında şok yazışmalar

Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görevli bazı sağlık çalışanlarının, kadın hastalara yönelik inanılması güç, aşağılayıcı ve özel hayatın gizliliğini alenen ihlal eden Whatsapp yazışmaları yaptığı iddiası bomba etkisi yarattı. Sosyal medyada hızla yayılan ve büyük bir infial uyandıran bu skandal yazışmaların ardından Konya Cumhuriyet Başsavcılığı vakit kaybetmeksizin soruşturma başlattı. Başsavcılık, "özel hayatın gizliliğini ihlal etmek" ve "kişisel verileri hukuka aykırı olarak paylaşmak" gibi vahim suçlamalarla 2 doktor hakkında derhal gözaltı kararı verdi. Üniversite yönetimi de olayın vahametini göz önünde bulundurarak ivedilikle idari soruşturma başlattığını ve iddialara karışan personelin vakit kaybetmeksizin görevden uzaklaştırıldığını kamuoyuna duyurdu.

Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde patlak veren bu akıl almaz skandal, sağlık camiasında ve tüm Türkiye'de derin bir şok ve öfke dalgası yarattı. İddialara göre, hastanede kritik görevlerde bulunan bazı sağlık çalışanları, kendilerine emanet edilen savunmasız kadın hastalar hakkında mide bulandırıcı, onur kırıcı ve insanlık dışı Whatsapp yazışmaları gerçekleştirdi. Bu utanç verici yazışmaların, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce sosyal medya platformlarında ifşa edilmesiyle birlikte, toplumun her kesiminden sert tepkiler yükseldi.

Sosyal medyada kısa sürede viral hale gelen bu iğrenç yazışmalar, içeriğindeki ahlaksız ve hukuksuz ifadelerle adeta kan dondurdu. Kadın hastaların mahremiyetini hiçe sayan, onları aşağılayan ve cinsel içerikli imalarla dolu olduğu iddia edilen bu yazışmalar, insanlık onuruna yapılan ağır bir saldırı olarak nitelendirildi. Binlerce sosyal medya kullanıcısı, bu skandala karışan sağlık çalışanlarının en ağır şekilde cezalandırılması yönünde çağrıda bulundu.

Kamuoyunda oluşan bu büyük tepkinin ardından Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın vahametini dikkate alarak derhal harekete geçti. Başsavcılıktan yapılan resmi açıklamada, "özel hayatın gizliliğini ihlal etmek" ve "kişisel verileri hukuka aykırı olarak paylaşmak" gibi ciddi suçlamalarla iki doktor hakkında soruşturma başlatıldığı bildirildi. Açıklamada ayrıca, soruşturmanın selameti açısından ve delillerin karartılmasının önüne geçmek amacıyla söz konusu iki doktor hakkında derhal gözaltı kararı verildiği vurgulandı. Başsavcılık, olayın tüm boyutlarıyla titizlikle araştırıldığını ve adaletin en kısa sürede tecelli edeceğini kamuoyuna taahhüt etti.

Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü de bu vahim iddialar karşısında kayıtsız kalmadı ve ivedilikle bir açıklama yaparak olaya müdahil oldu. Üniversite yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki bazı sağlık çalışanlarına ait olduğu iddia edilen bu utanç verici yazışmalarla ilgili olarak derhal idari soruşturma başlatıldığı duyuruldu. Açıklamada ayrıca, iddialara adı karışan personelin, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi ve kamuoyundaki haklı tepkilerin dindirilmesi amacıyla vakit kaybetmeksizin görevden uzaklaştırıldığı belirtildi. Üniversite yönetimi, olayın son derece üzücü ve kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, gerekli tüm yasal ve idari süreçlerin titizlikle işletileceğini ifade etti.

Bu skandal iddia, sadece Konya'da değil, tüm Türkiye'de büyük bir öfke ve hayal kırıklığına yol açtı. Toplumun büyük bir kesimi, sağlık gibi kutsal bir mesleği icra eden kişilerin bu denli ahlaksız ve insanlık dışı davranışlarda bulunmasını şiddetle kınadı. Hastaların güvenini sarsan ve sağlık sistemine olan inancı zedeleyen bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli tüm önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı.

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı adli soruşturma ve Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü'nün aldığı hızlı idari tedbirler, kamuoyunda bir nebze olsun rahatlama yarattı. Ancak vatandaşlar, sadece gözaltı ve görevden uzaklaştırma kararlarının yeterli olmadığını, sorumluların yargı önünde hesap vermesini ve hak ettikleri en ağır cezayı almasını bekliyor. Olayla ilgili soruşturmanın derinleşerek devam etmesi ve tüm gerçeklerin ortaya çıkarılması, adaletin tecelli etmesi açısından büyük önem taşıyor. Bu skandal, sağlık camiasında etik değerlerin ve mesleki sorumluluğun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne serdi.