Tepedevrent mevkiinde partililer tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, konvoy eşliğinde Mudanya Cumhuriyet Meydanı’na geldi. Buradan partililerle birlikte halkı selamlayarak yürüyen Kılıçdaroğlu, Mudanya Mütareke binasını gezdi, dışarıda hatıra pozu verdi.
'LOZAN’IN ÖNEMİNİ HALEN KAVRAYAMIYORLAR'
Kılıçdaroğlu, burada partililere hitap etti. Mudanya’nın sıradan bir ilçe olmadığını ve tarihte büyük bir önem taşıdığını belirten Kılıçdaroğlu, “Lozan sözleşmenin hangi koşullarda imzalandığını gördük. Burada imzalanan anlaşma, Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımıdır. Artık Ankara’yı bütün dünyaya tanımaktadır. İnönü geldi, burada oturdu. Ancak Lozan’ın önemini hala kavrayamıyorlar. Bilmeyenler var. Lozan’ı öğrenmek isterseniz Atatürk’ün Nutuk kitabının 50 sayfasını okusunlar, o günün şartlarını öğrenirler” dedi.
'YAPTIĞINA BAKMIYOR, TARİH BİLMEDEN ELEŞTİRİYOR'
“Tarihimizi bileceğiz ki; geleceğimizi sağlıklı inşa edelim” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“İnönü’ye biri sormuş, ‘sen bizi ekmeksiz bıraktın, ekmeği karneye bıraktın’ demiş. İnönü ise, ‘evet ekmeği karneye bağladım, ama hiçbir çocuğu yetim bırakmadım’ demiş. Onlar savaşın ne olduğunu biliyorlardı. Buyurun bakın Suriye’ye. Süleyman Şah türbesini bile kaçırdılar. O topraklar bize aitti. Yaptığına bakmıyor, tarih bilmeden tarihi eleştiriyor. Benim ağrıma giden o. Hani bir adam tarihi bilmez, ama bilenden öğrenir. Çağırır tarihçileri, bilgi sahibi olur. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır. Öğreneceksin, soracaksın, konuşacaksın.”
'BİRİLERİ GELİR, BÖYLE DARBE YAPAR'
Son günlerde devlette liyakat sistemden söz ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Ben hakim, doktor, dişçi ya da eczacı olamam. O bölümlerden mezun değilim. Ama ben maliyeciyim. O konuyu bilirim. Liyakat, eşi ehline teslim etmektir. Parti yandaşına teslim edersen, birileri gelir böyle darbe yapar. Darbe yapar ama, darbe fırsatçılığa biz izin vermemiz gerekir. Biz darbeye karşıyız. Biz tam demokrasiyi savunuyoruz. Gazetecileri, yazarı, çizeri, üniversite hocasını hapse atarsınız, bunlar doğru olmaz, bunlar Türkiye üzerine karanlık gölge düşürür. Biz demokrasiyi kimseye anlatamayız. Masum insanlar hapislere atılıyor. CHP mağdurun edebiyatını yapıyor diye söyleniyor. 16 günlük bir çocuğu eğer sen anneden ayırıyorsan ve ben onu dile getiriyorum diye mağdur edebiyatı yapıyor diyorsan, evet ben mağdur edebiyatı yapıyorum. Okulunda derse giden öğretmeni sen kapının önüne koyarsan, benim vicdanım el vermiyor. Gazeteciyi hapse atarsan, benim vicdanım el vermiyor. Hapisteki gazetecilerin tamamı belki bir cümle CHP lehine yazmış değil. Ben onların hakkını, demokrasiyi savunuyorum. Demokrasiyi, insan haklarını savunacağız. Benim gibi düşünmüyor diye benim onu hapse atmam doğru olmaz. Farklı düşünceler her zaman zenginliktir” dedi.
'MECLİS'İ BOMBALAYANI BUL, ER VE ERBAŞTAN NE İSTİYORSUN'
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi gecesiyle ilgili olarak da “Komutan ne emir verirse, er ve erbaşlar ona uyar. Sürün derler sürünür, yürü der yürür. Darbe gecesi er ve erbaşlara astsubaylar, 'çıkın dışarı demişler'. Şimdi sen komutanları bırakmışsın, er ve erbaşları hapse atmışsın. Olmaz, bombalayanı bul getir kardeşim. Meclis'i bombalayanı hapse at. Er ve erbaştan ne istiyorsun. Takipçisiyim. O gece linç edilenler var takipçisiyim. O erlerin hakkını savunacağım, o erlere sahip çıkacağım. Onların ailelerine sahip çıkacağım. Ben bütün mağdurlara sahip çıkacağım” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'mağdur edebiyatı yapıyor' eleştirilerine yanıt verdi, "16 günlük bir çocuğu eğer sen anneden ayırıyorsan ve ben onu dile getiriyorum diye mağdur edebiyatı yapıyor diyorsan, evet ben mağdur edebiyatı yapıyorum" dedi. 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tutuklu bulunan er ve erbaşlara da sahip çıkan Kılıçdaroğlu, "Meclisi bombalayanı hapise at. Er ve erbaştan ne istiyorsun. Takipçisiyim. O gece linç edilenler var. Bunun da takipçisiyim. Ben bütün mağdurlara sahip çıkacağım" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu daha sonra Bursa Almira Oteld'e esnaf odaları temsilcileri ile basına kapalı toplantıa bir araya geldi