
Bahçeli, kurultayın siyaset ve demokrasi hayatına "taze ve yeni bir nefes vermek yerine kara leke olarak geçtiğini" savundu.
Yazılı bir basın açıklaması yapan Bahçeli, CHP yönetim kademesine "siyasi bozgunculuk" ve "Türkiye karşıtlığından mülhem söylem ve eylem bulanıklığının" kanser hücresi gibi nüfuz ettiğini iddia etti. CHP Genel Başkanı'nın üslubunu "nefret saçan dil", "son derece çarpık ve dağınık" olarak nitelendiren Bahçeli, bunun Türkiye ve millet adına "esef verici" ve demokrasi kültürünü zehirleyici boyutta olduğunu öne sürdü.
"CHP, Gayri Milli ve Faşizan Özellikler Barındıran İcazetli Bir Yapı"
Türkiye'nin böylesi "kirli, kifayetsiz ve kindar bir muhalefet anlayışına", üstelik "iliklerine kadar gayri milli ve faşizan özellikleri barındıran icazetli bir siyasi yapıya" mahkum olmadığını belirten Bahçeli, CHP'nin kurultayının "baştan ayağa aşikar olan kuşkulu ve kumandalı bir senaryo kapsamında", muhtemelen de "ülke aleyhine plan yapan iç ve dış mihrakların tazyik, tertip ve tesiriyle" gerçekleştiğini iddia etti.
Kurultayın her etabında "ayak oyunları", "dedikodu ve iftira kampanyaları", "alavere ve dalavereler" yaşandığını savunan Bahçeli, bunların hukuki olmasa bile "ahlaki ve demokratik meşruiyetini tartışmalı hale getirdiğini" söyledi.
"CHP, Siyonist ve Emperyalist Barbarlıkla Aynı Fotoğraf Karesinde"
Bahçeli, CHP'nin "ülkesine ve milletine ekonomik boykot uygulayan", "yerli ve milli sermayeye cephe açan", "siftaha, nafakaya, rızka, helal kazanca düşmanca saldıran" bir parti olduğunu öne sürerek, bu partinin tarihin karanlık noktalarına doğru yuvarlandığını savundu. CHP Genel Başkanı ve yönetiminin "siyonist ve emperyalist barbarlıkla aynı fotoğraf karesine girdiğini", aynı emel ve hedeflerde birleştiğini ve Türkiye'ye karşı bilendiğini iddia etti. Boykot ve sokaklara davet çağrılarının CHP'nin siyasi ihtirasları uğruna milleti ve ülkeyi ateşe atmaya hazır olduğunu gösterdiğini belirtti.
"Cunta Demek CHP Demek"
CHP Genel Başkanı'nın kurultay konuşmasını "çiğlik, çirkeflik ve çirkinlik manifestosu" olarak değerlendiren Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "cunta başı" ifadesinin "akıl tutulması", "zeka yoksunluğu", "sağduyu yoksulluğu" ve "gerçeğin ve milli iradenin aydınlığına tahammül edemeyen potansiyel darbe meraklısı bir zavallının hezeyanı" olduğunu söyledi.
Bahçeli, "Siyasi tarihimizin ısdıraplı sayfaları karıştırıldığında, bunun yanında milli hafızanın sabırla deşifresi yapıldığında cunta kelimesinin aynısının tıpkısıyla CHP’de karşılık bulduğu ve siyasi şablonuna uyduğu görülecektir. Cunta demek CHP demektir, bunu bilmeyen de yoktur" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı'na bu "alçak bühtanı" reva görenlerin aklından ve hayalinden "demokrasi dışı dönemlere duyulan özlemin nasıl depreştiğinin" anlaşıldığını savundu.
"Erken Seçim Hayali Kurmayın"
Bahçeli, CHP Genel Başkanı'nın "darbe çığırtkanlığı" yaptığını iddia ederek, 15 Temmuz'daki FETÖ kalkışmasına değindi ve Türk milletinin darbeler dönemini kapattığını vurguladı. "Bu gerçekten ders çıkaramayanlar varsa, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize darbeye heveslenenler CHP’nin çağrısıyla ortaya çıkacaksa, 15 Temmuz'dan daha acıklı bir sona hazır olmaları gerektiğini hatırlatmak ikazen ve ihtaren boynumuzun borcudur" uyarısında bulundu.
CHP Genel Başkanı'nın başını çektiği "demokrasi ve hukuk muarızı koroyu" sorumsuz ve suçluluk telaşıyla yapılan açıklamalardan uzak durmaya davet eden Bahçeli, "Hiç kimse boşuna imza toplayıp erken seçim hayali kurmamalıdır. Türk milletinin muazzam desteğiyle seçilen Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi görevinin başındadır. Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi seçimlerin zamanında yapılması yönündedir ve bu irade kesindir" ifadelerini kullandı.