Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda yapılması planlanan değişiklikle, İl ve ilçe müftülerinin de evlendirme yetkisine sahip olmasının hedeflendiğini belirten Tufan Akcagöz, "Nüfus Hizmetleri Kanunu 22. madde, evlendirme memurluğunu kimlerin yapabileceğini sayıyor. Belediyesi bulunan yerlerde herkesin bildiği gibi Belediye Başkanı veya tayin edeceği bir memur bu işi görüyor. Köylerde ise Muhtar bu iş için kanunun tanımladığı yetkililerden biri. Ancak bu yetkinin esası, Cumhuriyet Devrimi ile birlikte kabul edilen Türk Medeni Kanunu'dur. O nedenle, şimdi getirilmek istenen düzenleme, basit bir düzenlemeden ibaret olmayıp, herhangi bir ihtiyaçtan doğmayan, direkt Cumhuriyet Devrimini hedef alan bir düzenlemedir. Cumhuriyetle birlikte, çok hukuklu bir sistemden, herkes için geçerli olan tek bir hukuk sistemini benimsedik. Yani, dini inancı, etnik kökeni ne olursa olsun, herkes aynı şekilde evlenir ve aynı hukuki kaideye bağlıdır. Bu getirilmek istenen düzenlemenin, toplumu iyice birbirinden koparacağı açıktır. Hükümet kanadından, bu düzenleme ile birlikte resmî nikahın yaygınlaşacağı iddiaları da tamamiyle gerçek dışıdır. Dünya tarafından kabul gören ve gıptayla bakılan Laik Türkiye'nin en büyük kazanımı olarak kabul edilen tek hukuk sisteminin, herkese ve eşit bir şekilde uygulanıyor olması, bu düzenleme ile bertaraf edilmek istenmektedir. Hedeflenen, laik hukuk sistemidir. Kadınları korumaya matuf bir düzenleme olduğu görüşü de safsatadan ibarettir. " dedi.
Müftülerin, din işleri ile ilgilenmek ve hatta dini konularda halka yol göstermek gibi yine kanundan kaynaklanan görevleri olduğunun altını çizen Tufan Akcagöz, "Nüfus Hizmetleri Kanunu ile adeta arkadan dolanarak Türk Medeni Kanunu'nun, evlendirme ile ilgili getirmiş olduğu hüküm ortadan kaldırılmak istenmektedir. Artık bu kadarı da fazla diye niteleyeceğimiz bu düzenlemeyi savunmak büyük bir gaflet ve aymazlıktır. Hükümetin, kadınları korumak gibi bir gayesi yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi direnmese, bir gecede cinsel istismar suçlarında bile istismarcıyı koruyan yasal düzenlemelerin birer birer kanunlaşacağı, asla unutulmamalıdır. O nedenle, Müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesi, başka siyasi saiklerle ortaya atılmıştır. Ülkenin adeta 100 yıl öncesine dönmesi hedeflenmektedir." diye konuştu.
İnkılap Kanunlarının değiştirilemez niteliği olduğunu vurgulayan CHP Samsun İl Başkanı, " Türk Medeni Kanunu da Cumhuriyet Devrimi'nin temelini teşkil eden temel kanunlardan biridir. Nüfus Kanunu düzenlemesi ile hedeflenen, Türk Medeni Kanunu'nu değiştirmektir. Evlendirme memurluğu görevi, dini nitelik taşıyan bir devlet memuruna teslim edilemez. Laik bir devlet, tüm din ve inanç değerlerine eşit mesafede olan devlettir. Laik devlette insanlar inançlarını özgürce yaşarlar ve devlet de bunu kolaylaştıracak tedbirleri alır. Laik devlet, hiç bir dinin referansı ile hareket etmeyen, aksine inanç ve özgürlüklerin teminatı olarak var olan devlettir. Dolayısıyla bu düzenleme, Laik devlet niteliğine apaçık aykırılık taşımaktadır. " diye konuşmasını sürdürdü.
Türkiye'de farklı inanç kimliklerine mensup binlerce insanın da yaşadığını hatırlatan Tufan Akcagöz, " Müftü, İslam dinini temsil ediyor. Peki Haham'a böyle bir yetki veriyor musunuz? Hayır. Papaza veriyor musunuz? Hayır. Bunu yapmaya çalışsanız, karşınıza çıkacak temel kanun, yine Türk Medeni Kanunu olacaktır. Ancak bu keyfi düzenleme, toplumu din ve mezhep temelinde bölecektir. Bugün dileyen, dilediği inancın nikahını kıydırmakta özgürdür. Buna hiçbir yasal engel olmadığı gibi, gelenekleşmiş bir biçimde dini nikah zaten uygulanmaktadır. Herkesi eşit olarak gören ve eşitliği sağlayan resmî nikah, Müftülere bu yetkinin verilmesiyle, sulandırılmış olacak ve toplum ayrıştırılmış olacaktır. Bu millet, dini değerleri ayak oyunlarına alet olarak kullanan siyaset arayışlarından çok çekmiştir. Tecrübeler hep bunu göstermektedir. En yakın örneği FETÖ'dür. Bu örgüt, dini argümanları kullana kullana ilerlemiş, hürmet görmüş ve palazlanmıştır. Bugün toplumda herhangi bir ihtiyaç yokken, böyle bir yasal düzenlemeye yeltenilmesinin, laik hukuk sistemini hedef aldığı tartışma götürmez bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Bu nedenle, hükümet bu art niyetli çabasından derhal vazgeçmelidir. Millet, günlük politik gelişmeler üzerinden değil ve siyasi tercihlerini bir tarafa bırakarak, aklıselim düşünmek zorundadır. Milletin başına örülmek istenen bu çorap, telafisi güç bir takım sonuçları da beraberinde getirecektir. Bu nedenle AKP hükümeti, bu beyhude ve tahrikkar çabadan derhal vazgeçmeli, laik Türkiye Cumhuriyet'ine inanmış milyonlarca insanın sinir uçlarına dokunmaktan kaçınmalıdır." diye konuştu.
Samsun 17
DOLAR 34,56
EURO 36,08
ALTIN 2.990,38
BIST 9.497
İlgili Galeriler
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.