ERBAKAN VAKFI SAMSUN ŞUBESİNDEN KUDÜS AÇIKLAMASI

 ERBAKAN VAKFI SAMSUN ŞUBESİNDEN KUDÜS AÇIKLAMASI

Erbakan Vakfı Samsun İl Başkanı Suat Zor, Kudüs için yazılı bir basın açıklaması yayınladı. Suat Zor açıklamasında, Erbakan Vakfı olarak Kudüs’te her evden Ezan okunması eylemini desteklediklerini ve Türkiye’de de bütün camilerden bir Cuma günü ezan okunarak ‘’Kudüs’te Ezanlara Devam’’etkinliğinin gerçekleştirilmesini istediklerini belirtti.

Erbakan Vakfı olarak; merhum ve muhterem Erbakan Hocamızın söylediği gibi ‘’Doğu da bizim, Batı da bizim, Kudüs de bizim, Zafer de bizim ‘’ temel düşüncesiyle hareket ettiklerinin altını çizen Zor, ‘’Böylece Filistin meselesi bizim en önemli meselemizdir. Bizim Cihadımızın tam merkezinde Kudüs ve Filistin meselesi vardır.’’ İfadelerini kullandı.

İşte Erbakan Vakfı Samsun Şube Başkanı Suat Zor’un Kudüs açıklaması;

”Kudüs, her üç din içinde önemi olan mübarek bir şehirdir. Müslümanlarca önemi ise Akaid derecesindedir. Çünkü Mescid-i Aksa’yı barındıran bu mekân, peygamberimizin miraca çıktığı üç duraktan bir tanesidir.

Kudüs bizim için önemlidir. Çünkü ‘’Harem Mescitleri’’nin üçüncüsüdür. Kudüs bizim için önemlidir. Çünkü ilk kez yönümüzü çevirip namaz kıldığımız mübarek bir mekândır. Kudüs bizim için önemlidir. Çünkü o Kuran-ı Kerim ayetlerinden bir tanesidir. Kudüs, Cenab-ı Hak tarafından övülen bir mekândır.

Kudüs bizim için önemlidir. Çünkü Kur’an-ı Kerim‘de isimleri belirtilen pek çok peygamberin yaşadığı mübarek bir şehirdir.

Kudüs bizim için önemlidir. Çünkü Hz. Ömer (r.a)’in Kudüs Fethinden sonra tüm İslam ümmetine Vakfettiği ve korunmasını vasiyet ettiği emanetimiz olan bir şehirdir. Bundan dolayıdır ki; Kudüs İslam topluluğunun namusudur. İslam topluluğunun şeref ve izzet bulması için Kudüs’ün mutlaka özgür olması gerekir. Kudüs özgür değilse İslam Dünyasının ruhu özgür olamaz. Ruhunuz özgür değilse bedenimizin işgal altında olması kaçınılmazdır.

İşte İslam coğrafyasının durumu ortadadır. Her yer yıkılıyor, yakılıyor. Her yerde işkence ve her yerde kan ve gözyaşı var. Bunun nedeni Kudüs’ün esaret altında olmasıdır. Çünkü İslam Dünyasının kalbi olan bu şehre Siyonist Hançeri saplanmıştır. Bu hançer çekilip çıkarılmadıkça bu kanama devam edecektir.

Siyonist İsrail Kudüs’ün İslami kimliğini yok etmek için elinden her gelen şeyi yapmaktadır. Şehrin en önemli yerlerine Yahudi yerleşim merkezleri açarak bu amacını gerçekleştirmek istemektedir. Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi de Kudüs’le El Halilarasındaki bağlantıyı sağlayan yol üzerinde ki Ebu Guneyn tepesinde olan yerleşim merkezidir.

Aynı zamanda Kudüs’de binlerce yıldır okunan Ezanı Şeriflerin susturulmak istenmesinde Siyonist hazımsızlığının en önemli göstergesi olmuştur. Bizler Erbakan Vakfı olarak Kudüs’de her evden Ezan okunması eylemini destekliyor ve Türkiye olarak

Devletimizin bütün camilerinde bir Cuma günü ‘Kudüs’de Ezanlara Devam’ etkinliğinin gerçekleştirilmesini istiyoruz.

Bu şekilde Kudüs’den Müslüman kimliği silinerek Yahudi kimliği oluşturulmaya çalışılıyor.Bizler Erbakan Vakfı olarak; merhum ve muhterem Erbakan Hocamızın söylediği gibi ‘’Doğuda bizim, Batıda bizim, Kudüs’de bizim, Zafer de bizim ‘’ temel düşüncesiyle hareket ediyoruz. Böylece Filistin meselesi bizim en önemli meselemizdir. Bizim Cihadımızın tam merkezinde Kudüs ve Filistin meselesi vardır.

Bizler Filistin meselesini en önemli gündem maddesi yaparak tüm Müslümanlara öğreten Merhum, Prof. Dr Necmettin Erbakan Hoca’nın öğrencileriyiz.

Biliyoruz ki Osmanlı Devletinin bölgeden çekilmesinden sonra bölgeye ilk Türk askerini gönderende muhterem Erbakan Hocamızdır.

15 Ocak 1997 yılında Filistin yönetimiyle İsrail arasında El-Halil (Hebran) şehrinin Filistin yönetimine devri anlaşması imzalanmış, bu anlaşmadan sonra 30 Ocak 1997 tarihindeOslo’da imzalanan ikinci bir anlaşmayla Türkiye, Danimarka, İtalya, İsveç, İsviçre ve Norveç tarafından bir barış gücü oluşturulmasına karar verilmiştir.

Refah yol Hükümeti Türkiye tarafından imzalanan bu anlaşmayı üç gün sonra 04.02.1997 tarihinde Bakanlar Kurulu olarak onaylanmıştır. Diğer yandan da Anayasanın 92. maddesine göre bölgeye asker gönderilmesi için meclisten izin talebinde bulunulmuştur.

20 Şubat 1997 tarihli 59.birleşimde bu öneri görüşülmüş ve oy birliği ile kabul edilmiştir. Böylece tam 80 yıl sonra bölgeye Türk askeri yeniden gitmiştir. Dediğimiz gibi Erbakan Hoca çok büyük bir çalışma gerçekleştirmiştir.

Hocamızın Filistin davasına yaptığı katkıları bir de bu bölgedeki kıymetli liderlerden dinleyelim:

Hamas Lideri RAİD SALAH

‘Dünya Müslümanları ve Filistin davası Erbakan Hoca’nın hakkını ödeyemez.O Filistin,Kudüs ve Mescid-i Aksa sevgisini halkların vicdanlarına yerleştirdi.Eğer bu gün Kudüs için bir şeyler yapılıyorsa bu O’nun sayesindedir.’

Dr.BESİM NAİMİ (Gazze Hükümeti eski Sağlık Bakanı)

‘Erbakan’ın ne anlama geldiğini anlatmak zor benim için, Erbakan ümmetin kendi uygarlık rolüne tekrardan kavuşması için büyük bir mücadele verdi. Hilafetin yıkılmasından sonra bu her baba yiğit’in harcı değildir. Kendisi tek başına bu yükü yüklendi.’

HALİT MEŞAL(Hamas Lideri)

‘Necmettin ERBAKAN Hocamız çağımızın Abdülhamit’i idi. İslam ümmeti Siyonizmin ne tür bir bela olduğunu ondan öğrendi. Filistin davasına en çok Erbakan Hoca sahip çıktı.’

İSMAİL HANİYE (Filistin Başbakanı)

’11 Aylık Milli Görüş iktidarında İsrail Gazze’ye tek bir mermi atmaya cesaret edemedi.’

Erbakan Vakfı olarak Filistin davasının bizim için vazgeçilmez olduğunu bir kez daha belirtirken, İslam ümmetinin bir an önce bütün acılardan kurtulmasını temenni ediyorum.”