Öne Çıkanlar haber Adli kontrol

Erdoğan,Bu Ülkeyi ve Milleti Ölümüne Seviyoruz

 Samsun’da toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu ülkeyi, bu milleti ölümüne seviyoruz. Bu sevginin önünde hapishane demirleri bile duramadı. Bu sevdanın önünde nice tuzaklar, nice çelme takmalar, nice arkadan hançerlemeler duramadı. Bu aşktan bizi tankıyla, topuyla darbeciler dahi vazgeçiremedi. Hani Avrupa'daki gösterilerde pankartlara resmimizi koyup, kafamıza silah dayıyorlar ya. Sanıyorlar ki bu şeklide bizi korkutacaklar, bu yoldan geri döndürecekler” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun’da yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış törenine katıldı. Vatandaşların da yoğun katılımıyla gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

“SAMSUN, TÜRKİYE’NİN YENİ DÖNEMİNİN DE ÖNCÜSÜ OLACAK”

İstiklal Harbi’nin müjdecisi olan Samsun’un, Türkiye’nin yeni döneminin de öncüsü olacağını ifade ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1919’da Samsun’da yakılan meşalenin, 1922’de İzmir’de düşman denize dökülene kadar Türkiye’yi aydınlattığını hatırlattı ve “Türkiye’nin, 16 Nisan’da yeni yönetim sistemine geçme kararı vereceği bir dönemde Samsun’a yine büyük görevler düşüyor. 10 Ağustos 2014 seçimlerinde yüzde 66 ile Türkiye’nin doğrudan ilk Cumhurbaşkanını seçerek bu kardeşinizi göreve getirdiniz. Bu defa, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi için oy vereceksiniz. Ülkemizi yeni bir yönetim sistemine kavuşturacak Anayasa değişikliği halk oylamasının önemini sizlerin çok iyi bildiğine inanıyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun’un, terörle mücadele son 1,5 yılda 15, Fırat Kalkanı operasyonunda üç şehidi olduğunu; 15 Temmuz darbe girişiminde Samsunlu Sevgi Yeşilyurt’un FETÖ’cü hainler tarafından vurularak şehit edildiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileğinde bulundu ve “Eğer bir gün bile şehitlerimizi unutursak, kalbimiz dursun. Eğer bir defa bile şehitlerimizin aziz hatıralarını muazzep edecek bir söz söylersek, dilimiz kurusun. Eğer bir kez bile şehitlerimizin emaneti olan bu ülkeye ihanet edersek, aldığımız her nefes bize haram olsun” dedi.

“15 TEMMUZ’DA SAVAŞ HELİKOPTERLERİYLE BİZİ YOLUMUZDAN DÖNDÜREMEDİLER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu ülkeyi, bu milleti ölümüne seviyoruz. Bu sevginin önünde, hapishane demirleri bile duramadı. Bu sevdanın önünde nice tuzaklar, nice çelme takmalar, nice arkadan hançerlemeler duramadı. Bu aşktan bizi tankıyla topuyla darbeciler dahi vazgeçiremedi. Hani Avrupa’daki gösterilerde pankartlara resmimizi koyup, kafamıza bir de silah dayıyorlar ya, sanıyorlar ki bu şekilde bizi korkutacaklar, bu yoldan geri döndürecekler. 15 Temmuz’da F-16’larla, savaş helikopterleriyle bizi yolumuzdan döndüremediler. Bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek? Yaptığınız terbiyesizlik sizin sicilinizde kara bir leke olarak kalır, onun dışında, biz tehditlere eyvallah etmeyiz. Güya İsviçre bu olayla ilgili soruşturma açmış. Her şey İsviçre devletinin, hükûmetinin, polisinin gözü önünde oldu. Onların polisinin korumasıyla oldu. Bu gösteri Alp dağlarının tepelerinde değil, İsviçre parlamentosu önünde yapıldı. Geçin bunları geçin, siz kimi aldatıyorsunuz? Eğer samimiyetinizi ispat etmek istiyorsanız, ülkenizdeki teröristleri derdest edip kapının önüne koyarsınız, işte o zaman bizim gözümüzde ibra olursunuz. Caddelerinizde teröristler diz boyu dolaşıyor, Almanya öyle Belçika öyle, Hollanda öyle. Alman polisinin arabasında PKK’lı terörist, gösteri yapıyor. Arabanın içinde, elinde bölücü terör örgütünün başının posteri… Bunların hepsi elimizde, biz bunların ne olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.

“18 MADDELİK ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN 180 MADDELİK YALAN UYDURANLARA BAKMAYIN”

Yurt içinde ve yurt dışındaki vatandaşlardan, referandum için sandık başına gittiklerinde neye ‘evet’, neye ‘hayır’ dediklerini çok iyi bilmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle, 18 maddelik Anayasa değişikliği için 180 maddelik yalan uyduranlara bakmayın, önce, açın 18 maddeyi bir okuyun” tavsiyesinde bulundu.

İstanbul Hacıosman’da ‘evet’ ve ‘hayır’ kampanyalarının yapıldığı çadırlara yaptığı ziyareti hatırlatarak, ‘hayır’ çadırındaki görevlilere neden ‘hayır’ dediklerini sorduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhatabının ‘çağdaş bir Türkiye istiyoruz’ dediğini, kendisinin de buna cevaben ‘Şu anda çağdaş bir Türkiye yok mu? Neyiniz eksik?’ diye sorduğunu ve 14 senede yapılanlardan örnekler verdiğini, bunların 14 sene önce olmadığını söylediğini aktardı.

“BİZ BU ÜLKEDE ALEVİ SÜNNİ AYIRIMI YAPMADIK”

Çadırda bir diğerinin ‘Neden Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne onun adını verdiniz?’ diye sorduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘hayır’ çadırında yaşadıklarını aktarmaya ve değerlendirmeye şu cümlelerle devam etti: “Dedim ki ‘Çok ayıp. Yavuz Sultan Selim Han’ın padişah olduğu zaman Osmanlı’nın toprağı 18 milyon kilometre kare. Böyle bir devletin başında olan sultanın adını böyle bir köprüye koymaktan daha önemli ne olabilir?’ Ama olaya bakış ne? Mezhepçilik… Hemen arkadan geldi; ‘Siz Alevilerle Sünnileri ayırıyorsunuz.’ Kardeşlerim, biz bu ülkede Alevi Sünni ayırımı yapmadık. Eğer böyle bir ayırım varsa, Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendisi Alevi. İşte bir siyasi partinin başında. Neyi eksik? Ben Dersim katliamını lanetledim, ama o lanetleyemedi. Sayın Yıldırım Dersim katliamını lanetledi; ama Kılıçdaroğlu lanetleyemedi. Niye? Lanetlediği zaman bir yerlere dokunacak.”

“EKONOMİYİ SİLAH GİBİ KULLANIP EKMEĞİMİZE, İŞİMİZE SALDIRDILAR”

Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemine neden ihtiyaç duyulduğu sorusuna kendisinden tek kelimelik cevap istense, bu cevabın ‘istikrar’ olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, parlamenter sistemdeki koalisyon hükûmetlerinin getirdiği istikrarsız ortamın, hem ekonomiyi, hem toplumsal huzuru zehirlediğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları ekledi: “Aslında, yakın zamanda yaşadığımız bir tecrübe, istikrarsızlığın, koalisyonlu yılların ülkemiz için ne anlama geldiğinin en çarpıcı ispatıdır. Biliyorsunuz, 7 Haziran 2015 seçimlerinde, hiçbir parti tek başına iktidara gelecek çoğunluğu elde edemedi. Böyle olunca da, Türkiye bir anda kendini kaosun, belirsizliğin, krizin kucağında buldu. Ana muhalefet partisi, terör örgütünün siyasi uzantılarını iktidara taşımak için kırk takla attı. Olmadık teklifler yaparak, savunduklarını iddia ettikleri ne kadar değer varsa, gitti, bölücü örgütün temsilcilerine paspas etti. Yine aynı dönemde, dış güçlerden terör örgütlerine kadar, ülkemizle ve milletimizle ilgili kötü niyet besleyen kim varsa, hepsi birden harekete geçti. Suriye üzerinden sınırlarımızı taciz etmeye başladılar. Bölücü terör örgütü eliyle başlattıkları çukur eylemleriyle, Güneydoğu bölgemizde yer alan kimi ilçelerimizde, kimi mahallelerimizde vatandaşlarımıza hayatı zehir ettiler. Ekonomiyi silah gibi kullanıp ekmeğimize, aşımıza, işimize saldırdılar.”

“EĞER DÜRÜST OLMAZSANIZ SÜREKLİ DUVARA ÇARPARSINIZ”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sisteminde, Cumhurbaşkanı ile Başbakanın ayrı partilerden olduğunda büyük kavganın çıkacağını söylediği demecinin ses kaydını, törene katılan vatandaşlara dinleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte Sayın Kılıçdaroğlu, kavga etmesinler diye biz bunu birleştirdik. Ama dersini çalışmadın, okumadın bu maddeleri” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet liderini dürüst olmaya davet ederek siyasetin dürüstlük zemininde yürüdüğünü dile getirdi ve “Eğer dürüst olmazsanız sürekli duvara çarparsınız” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa değişikliğinin özünün Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığın birleştirilmesinden ibaret olduğunun görüleceğini, sistemde daha önce pek çok kez yaşanan kavgalarının olmaması için bu sisteme ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.