BASIN AÇIKLAMASI
Samsun halkının daveti üzerine bağımsız olarak aday olduğum Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığında YSK’nın kesin olmayan sonuçlarına göre 168.474 oy alarak yarışı 3. olarak tamamladım. Yaklaşık 12.500 oyumuz Bağımsız Türkiye Partisine yanlışlıkla verilmiş, yine yaklaşık 22.500 oyumuz da mühürün bize ayrılan yarım sütunun altına vurulması nedeniyle geçersiz sayılmıştır. Bu sonuçlar göstermektedir ki, Samsun’da oy kullanan her 4 vatandaşımızdan 1’i tercihlerini bizden yana kullanmıştır. Samsun halkı bize belediye başkanı olarak yürütme görevi vermese de, milletvekili olarak sorumluluğumuzu artırmıştır.
Bu vesileyle, adaylığımızı açıkladığımız ilk günden itibaren bizlerden maddi manevi desteğini esirgemeyen, gece gündüz, yağmur çamur demeden çalışan tüm gönüllü arkadaşlarıma, desteklerinin ne kadar büyük olduğunu gördüğümüz Samsunspor taraftarına, emeklilikte yaşa takılanlara ve sandıkta bizleri yalnız bırakmayan Aziz Milletime teşekkür ederim.
Yaklaşık 4 yıldır Samsun Milletvekili olarak, Samsun’un Meclisteki sesi olmaya gayret ettim. Bundan her zaman gurur duydum bundan sonra da gurur duyacağım. Bizi takip edenler, kişisel menfaatimizi gözetmeden, milletin menfaatini ön planda tuttuğumuzu görmüştür. Bu 4 yıllık süreçte, kimseyle polimiğe de girmedik, sadece bize karşı yapılan saldırılarda cevap hakkımızı kullandık. Bu prensibimiz seçim sürecinde de değişmemiştir.
Bu seçim sürecinde ilk olarak, sosyal medya trolleri vasıtasıyla tarafımıza 15 Temmuz hain darbe girişimine inanmadığımız iftirası atılmıştır. Bu iftiraya karşılık FETÖ’nün siyasi ayağıyla mücadele konusundaki yaptığımız bazı konuşmaları ve Ak Parti Adayı Mustafa Demir’in açılan FETÖ okulları konusundaki öngörüsüzlüğünü hatırlattık.
Samsun’da milletin evine incir ağacı diken bir Ak Parti Milletvekili, “Usta’nın Samsun’da bir dikili ağacı yok” diyerek bize saldırdı. Ona da vermiş olduğum Fındık Önergesinde Samsun Milletvekili olarak kendisinin ret oyu verdiğini hatırlattık.
Bu saldırıların bizi yıpratmadığını aksine bizi güçlendirdiğini fark edenler, seçime günler kala, çok profesyonel bir şekilde, ellerinde bulunan maddi imkanları ve medya gücünü kullanarak bir strateji değişikliğine gitmiştir.
O güne kadar Mustafa Demir haricinde hiçbir büyükşehir adayının çıkamadığı, Samsun’un en çok izlenen yerel televizyonlarından biri, Hayati Tekin’i çıkarmaya başlamıştır. Hayati Tekin’in canlı yayın konuğu olduğu programlar yapmıştır. Hatta Hayati Tekin’in evinden bile canlı yayın yapılmıştır.
Başlangıçta, Hayati Tekin tarafından şahsıma yapılan herhangi bir saldırı ve kötülemeye şahit olmadım. Hatta Hayati Tekin, bir derginin Şubat ayı sayısında yayınlanan mükalatında, benim için bakın ne diyor:
Görüyorsunuz işte, seçime 1 haftalık bir süre kalana kadar hakkımda en ufak bir kötü söylemde bulunmayan Hayati Tekin ve daha öncesinde benim bir proje olduğum söylemine katılmadığını, benim dürüst ve kaliteli biri olduğumu, benim adaylığımın kendisine zarar değil fayda sağladığını söyleyen Hayati Tekin, son bir haftada malum televizyon kanalından benim bir proje olduğumu söylüyor ve Usta, iş yapamaz, proje ve imar nedir bilmez, meclisi olmayacak, çalışamaz vb. ifadeler kullanıyor. Bizim karşımızdaki ittifak adaylarının kirli ittifakını deşifre ettiğimiz günden beri, Ak Parti tarafı elindeki medya gücü ve kendisine çalışan sözde köşe yazarları vasıtasıyla saldırmaya devam ederken ve şahsıma hakaret ederken, Hayati Tekin de diğer taraftan iftiralarına iftira katıyor.
Bakınız şu paylaşımımda ne diyorum:
Bizim burada kast ettiğimiz haber, televizyon haberidir. Bize hiçbir şekilde ekranda yer vermeyenler, hatta tüm adaylarla birlikte çıkalım tartışalım önerimizi görmezden gelenler, 60 gün boyunca Erhan Usta’sız “Seçim 2019” programı yapanlar, ellerine yarım sayfa gazete haberini alıp, dalga geçer gibi “Haber yaptık ya işte..” diyor ve beni yalancılıkla itham ediyor. Habercilik nedir bilmeyenler, fırsat eşitliği nedir bilmeyenler, bana “Usta’ymış, ne ustası? Yalanın, iftiranın ustası mı?” diye hakaret ediyor.
Bu kişi ve kuruluşlarla alakalı gereken hukuki süreci başlatacağımızdan ve takip edeceğimizden, hakkımızı sonuna kadar savunacağımızdan emin olabilirsiniz! Samsun halkından ricam, bu sözde medya kuruluşlarını takip ederek onlara prim vermemeleri, varsa aboneliklerini iptal etmeleridir.
Diğer taraftan, işi gücü bize saldırmak olan Hayati Tekin dün hızını alamayıp, kendi genel merkezini (CHP değil İYİ Parti) yalancılıkla suçlamış ve potansiyel adayların hepsine mavi boncuk dağıtmakla itham etmiştir.
Bu kadarına pes diyecekken, bir de diyor ki google’a Hayati Tekin yazınca Erhan Usta geliyor, ama Mustafa Demir yazınca Erhan Usta gelmiyor. Mustafa Demir’le Erhan Usta ortak çalışıyor.
Erhan Usta'nın diğer partiler ve adaylar gibi yüksek bütçesi olmamasından dolayı bu tarz reklamlar seçime 3 gün kala verildi. Reklamlar verilirken ayırt edilmeden tüm adayların isimlerine reklam girildi. Google reklam sisteminde her reklama girilen kelimenin yayınlanacağı diye bir kaide yoktur. Mustafa Demir kelimesine de reklam verilmesine rağmen google ads tarafından bu kelimenin kalite puanı düşük bulunduğundan dolayı google bu kelimeye reklamı nadiren göstermiştir.
Açıklaması bu kadar basit olan bir konuda “Mustafa Demir ile Erhan Usta beraberdir” iftirası atan müfterinin diğer sözlerine ne kadar itibar edilebilir?
Samsun’da değişimi gerçekleştirmenin tek yolu, benim halkın ısrarıyla bağımsız aday olarak çıkmamdan sonra Millet İttifakının Samsun’da aday göstermemesiydi. Tabi ben bu tarz birşeye güvenerek bağımsız aday olmadım. Biri 100 yıllık bir parti, diğeri ise 50 yıllık geçmişi olan bir siyasi görüşten kopan bir parti, tabiki aday çıkaracaklardı ve buna saygı duyarım. Fakat şunun da bilinmesini isterim ki, İyi Parti’nin adayı ben de olsam, ikili bir yarış da olsa, 2018 Haziran seçimlerinde %68 oy almış Cumhur ittifakı var. Seçim sonucu gösteriyor ki, bize olan teveccüh, bütün siyasal görüşlerden olmakla birlikte, çok büyük ölçüde, Cumhur ittifakı seçmeninden gelmiştir. Bunun gelme nedeni de, bizim kucaklayıcı, haktan yana, bağımsız siyaset anlayışımızdır. Seçimlere bir parti amblemi altında girsek bu tecevvüh bizlere gösterilmezdi. Diğer büyükşehirlerdeki seçim sonuçları da bunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Gerek bu seçimlerdeki belediye meclis üyeliği gerekse 24 Haziran seçimleri ile mukayese edildiğinde, İYİ Parti ve CHP seçmeninin dahi oylarının tamamını alamayan (% 3,0 ila % 4,5 puan arasında eksik) Hayati Tekin’in benim aday olmamam durumunda seçim kazanacağı kadar komik bir iddia olamaz. Bu söylediğinin Cumhur İttifakından % 20 puanın üzerinde oy almak anlamına geldiğini hesap edemiyor sanırım.
Hayati Tekin son günlerde hiç dilinden düşürmediği “Erhan Usta meclissiz ne yapacak” eleştirisiyle subliminal olarak Mustafa Demir propogandası yaptığının farkında mıdır? Hiç imkanı olmamakla birlikte kendisinin seçilmesi durumunda mecliste azınlık olacağını bildiği halde bu propogandası başka nasıl açıklanır?
Mustafa Demir’in seçilmesini Samsun halkının yanması olarak gören Hayati Tekin, neden Mustafa Demir’i eleştirmek yerine sürekli olarak Erhan Usta’yı eleştirmiştir? Çünkü hiç bir şekilde seçim alma şansı olmayan Hayati Tekin’in vazifesi son haftaya önde giren Erhan Usta’ya seçim kaybettirmektir. Vazifesini hakkıyla yapmıştır. O yüzden basın toplantısında, iki partinin oyunun tamamını dahi alamamasına rağmen, kendisini başarılı olarak değerlendirmiştir.
Hayati Tekin basın toplantısında, kendisinin Mustafa Demir’le birlikte hareket ettiğine, onlar tarafından desteklendiğine, kazanamayacağını bile bile bu seçime niye girdiğine, internet sitesinin dahi Samsun Haber medya grubu tarafından yapıldığına, varsa ödemelerine ilişkin faturaların nerede olduğuna, esas yüklü reklam ödemelerinde kimin kredi kartının kullanıldığına ilişkin tespit ve iddialarımıza cevap verememiştir. Suç üstü olmanın verdiği hırçınlıkla dilini iyice seviyesizleştirerek saldırılarına devam etmiştir.
Hayati Tekin’in seviyesiz açıklamalarına sessiz kalan hatta bir anlamda onay veren İYİ Parti Samsun İl Başkanına şu soruyu sormak hakkımdır diye düşünüyorum. Erhan Usta bu kadar kötüydü de niye günlerce peşinde koştunuz? Teklifinizi kabul etmeyince çamur atmak ne kadar ahlakidir? Yoksa siz insan seçmekte yanılmış mısınız?
Bağımsız Türkiye Partisi Samsun BŞBB Adayı, “Bize niyetle BTP’ye yanlışlıkla verilen oylar var” söylememize itiraz etmiştir. Bu tablo herşeyi açıklamaktadır. Takdir kendilerinin ve Aziz Milletimizindir.
Sonuç olarak, Samsun, Cumhur İttifakının en fazla oy kaybına uğradığı büyükşehir olmuş, İlkadım ve Atakum kaybedilmiştir. İlgilileri, bunun siyasi faturasını, tabiki muhattaplarına ve kendilerini yanlış yönlendirenlere keseceklerdir. Bana yapılan saldırıları, önümüzdeki dönemde bu faturaya katlanmak zorunda olacakların kızgınlıkları olarak değerlendiriyorum. İnanıyorum ki, bu seçim, bizi Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı yapmamış olsa da, Samsun siyasetinin kirli yüzlerden arınmasına vesile olacaktır. Bir sonraki seçimlerde Samsun halkının karşısına, millet odaklı siyaset yapan temiz kişilerle çıkılacaktır.