Fındık bazılarımızın bildiği gibi sadece bir kuruyemiş değildir. Fındık, fındıktan çok daha fazla anlamlar içeren altın değerinde bir ürünümüzdür.
Fındık hasadı başladığında CHP olarak fındığın aracı manavlar tarafından yok pahasına alınmasının önüne geçilmeli ve fındık üreticisinin çoğunluğu fındık manavlarına borçlu olduğundan dolayı ürünlerinin yok pahasına gitmemesi için TMO taban fiyatı yüksek bir şekilde açıklamalı ve piyasada olmalı dediğimizde başta Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli ve Ak Parti milletvekilleri bu çağrılarımıza kulak vermemişlerdi. Üreticilerimizin umutsuz bekleyişlerini sonlandırmak üzere Milletin Meclisi TBMM'de hodri meydan diyerek verdiğimiz fındık önergesi Ak Parti milletvekillerinin oylarıyla reddedilerek üreticimiz sorunlarıyla baş başa bırakılmıştır.
Karadeniz bölgemizde 502 bin üreticiyi ve ülkemizde 8 milyon insanı doğrudan etkileyen yerli ve milli bir ürünümüzdür. Bugün fındığın maliyet hesabı yapıldığında 13 TL 90 kuruş gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Ama fındığın satış rakamlarına baktığımız zaman 11-12 Lira arasında bir rakama üreticinin fındığını satmak zorunda kaldığını görüyoruz. Yani her bir kilo fındıkta üreticimiz 2 lira zarar etmektedir. Üreticimizin zarar etmesine, üreticimizin alın terini yok pahasına satmasına yüreğimiz dayanmıyor. Ak Parti'nin Devre dışı bıraktığı, çökerttiği Fiskobirlik'in aktif olduğu dönem de 1 kg fındık sattığınızda 7 lira 45 kuruş para alıyordu. Yani 5 buçuk Dolar alıyordu. Bugün fındık 11 lira yaklaşık 2 dolar ediyor. 2005 yılında fındık üreticisi 1 kilo fındık satarak 23 tane ekmek alabiliyordu, bugün 1 kg fındık satan üretici 8 tane ekmek alabiliyor. Yani fındık üreticimizin sofrasından 15 tane ekmek çalındı. 2005 yılında 2 kilo fındık sattığında 1 kilo et alabilen fındık üreticisi şimdi 4,5 kg fındık sattığı zaman 1 kg et alabiliyor. 2005 yılında 4.7 kg fındık sattığımızda 1 çeyrek altın alabilirken bugün 30 kg fındık sattığınızda 1 çeyrek altın alabiliyorsunuz. Bugün fındıkta büyük bir kavga var. Bu kavganın bir yanında yabancı fındık tekelleri var diğer yanında gariban fındık üreticisi var.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak gariban fındık üreticisinin yanındayız. Ak Parti önergeye hayır oyu vererek yerli ve milli olmadığı ispatlamıştır. CHP olarak Türkiye'de üretimden pazarlamasına, düzenleyici kurumdan dış ticaretine kadar tüm süreç ve konuları kapsayan güncel bir fındık yasasına ihtiyaç var demekteyiz. Düzenli ihracata başlamamızın üzerinden nerede ise yüzyıla yakın zaman geçmesine rağmen değerli ve stratejik olan fındık için Hükümetin tutarlı politikalarının olmadığını görmekteyiz. Ak Parti milletvekillerinin aldıkları oyların hakkını veremediklerini görüyoruz. 16 yıldır iktidarda olan Ak Parti fındıkla ilgili çalışma yapmanın vaktinin geçtiğini söyleyerek adeta üreticimiz ile dalga geçmekte.
Halkın büyük bir desteğini alarak meclise giden Ak Parti'li Karadeniz milletvekilleri hangi yüzle seçim bölgelerinde hemşerilerimize fındığı tekellere, manavlara ve baronlara nasıl peşkeş çektiklerini hangi yüzle açıklayacaklar. 502 bin ailenin gelir kaynağı olan fındığın tarım ihracatında bir numara olmasına rağmen üreticilerimizin geçim kapısı olan fındığın siyasete alet edilerek fındık baronlarının eline bırakılması bizleri bir hayli üzmektedir.
Berkay DEMİR
Ekonomi Politikalarından Sorumlu
İl Başkan Yardımcısı
Fındık hasadı başladığında CHP olarak fındığın aracı manavlar tarafından yok pahasına alınmasının önüne geçilmeli ve fındık üreticisinin çoğunluğu fındık manavlarına borçlu olduğundan dolayı ürünlerinin yok pahasına gitmemesi için TMO taban fiyatı yüksek bir şekilde açıklamalı ve piyasada olmalı dediğimizde başta Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli ve Ak Parti milletvekilleri bu çağrılarımıza kulak vermemişlerdi. Üreticilerimizin umutsuz bekleyişlerini sonlandırmak üzere Milletin Meclisi TBMM'de hodri meydan diyerek verdiğimiz fındık önergesi Ak Parti milletvekillerinin oylarıyla reddedilerek üreticimiz sorunlarıyla baş başa bırakılmıştır.
Karadeniz bölgemizde 502 bin üreticiyi ve ülkemizde 8 milyon insanı doğrudan etkileyen yerli ve milli bir ürünümüzdür. Bugün fındığın maliyet hesabı yapıldığında 13 TL 90 kuruş gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Ama fındığın satış rakamlarına baktığımız zaman 11-12 Lira arasında bir rakama üreticinin fındığını satmak zorunda kaldığını görüyoruz. Yani her bir kilo fındıkta üreticimiz 2 lira zarar etmektedir. Üreticimizin zarar etmesine, üreticimizin alın terini yok pahasına satmasına yüreğimiz dayanmıyor. Ak Parti'nin Devre dışı bıraktığı, çökerttiği Fiskobirlik'in aktif olduğu dönem de 1 kg fındık sattığınızda 7 lira 45 kuruş para alıyordu. Yani 5 buçuk Dolar alıyordu. Bugün fındık 11 lira yaklaşık 2 dolar ediyor. 2005 yılında fındık üreticisi 1 kilo fındık satarak 23 tane ekmek alabiliyordu, bugün 1 kg fındık satan üretici 8 tane ekmek alabiliyor. Yani fındık üreticimizin sofrasından 15 tane ekmek çalındı. 2005 yılında 2 kilo fındık sattığında 1 kilo et alabilen fındık üreticisi şimdi 4,5 kg fındık sattığı zaman 1 kg et alabiliyor. 2005 yılında 4.7 kg fındık sattığımızda 1 çeyrek altın alabilirken bugün 30 kg fındık sattığınızda 1 çeyrek altın alabiliyorsunuz. Bugün fındıkta büyük bir kavga var. Bu kavganın bir yanında yabancı fındık tekelleri var diğer yanında gariban fındık üreticisi var.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak gariban fındık üreticisinin yanındayız. Ak Parti önergeye hayır oyu vererek yerli ve milli olmadığı ispatlamıştır. CHP olarak Türkiye'de üretimden pazarlamasına, düzenleyici kurumdan dış ticaretine kadar tüm süreç ve konuları kapsayan güncel bir fındık yasasına ihtiyaç var demekteyiz. Düzenli ihracata başlamamızın üzerinden nerede ise yüzyıla yakın zaman geçmesine rağmen değerli ve stratejik olan fındık için Hükümetin tutarlı politikalarının olmadığını görmekteyiz. Ak Parti milletvekillerinin aldıkları oyların hakkını veremediklerini görüyoruz. 16 yıldır iktidarda olan Ak Parti fındıkla ilgili çalışma yapmanın vaktinin geçtiğini söyleyerek adeta üreticimiz ile dalga geçmekte.
Halkın büyük bir desteğini alarak meclise giden Ak Parti'li Karadeniz milletvekilleri hangi yüzle seçim bölgelerinde hemşerilerimize fındığı tekellere, manavlara ve baronlara nasıl peşkeş çektiklerini hangi yüzle açıklayacaklar. 502 bin ailenin gelir kaynağı olan fındığın tarım ihracatında bir numara olmasına rağmen üreticilerimizin geçim kapısı olan fındığın siyasete alet edilerek fındık baronlarının eline bırakılması bizleri bir hayli üzmektedir.
Berkay DEMİR
Ekonomi Politikalarından Sorumlu
İl Başkan Yardımcısı