Ülkeyi kendi menfaatleri için kargaşaya sürükleyerek kardeşi kardeşe düşman etmeye hiç kimsenin hakkı olmadığını belirten Armutçu şunları söyledi:
“Gerginliğin biraz olsun azalması adına Sayın Cumhurbaşkanı’ndan acizane istirhamımız, özünde iyi niyetlerinden şüphe duymadığımız, öncelikle 81 milyonun güvenliğinden sorumlu İçişleri Bakanını ve yine Dünya'nın sayılı pazarlarından olan ülkemiz ekonomisini soğana patatese bağlayan ve milletle dalga geçmeyi ekonomiyi yönetmek zanneden Hazine ve Maliye Bakanını derhal görevden alması, bunların yerine milletimizin hassasiyetlerine ciddiyetle saygı gösteren, binlerce akademisyen vatan evladı arasından ehil olan isimleri atamasıdır.
Yaşanan son olaylar demiri ısıtanların demiri dövmeden soğutmaya niyetlerinin olmadığını göstermektedir. Daha 2 gün öncesinde devletin başı olan Sayın Cumhurbaşkanımızın 81 milyonun tek vücut kucaklaşma zamanı olduğunu belirtmesinin ardından sınırda görev yapan kahraman 4 askerimizin teröristlerce şehit edildiği haberi ülke olarak bizleri derinden sarsmıştır. Şehitlerimize Allah'tan rahmet acılı aileleri ve milletimize de başsağlığı diliyorum.”
Şehit haberlerinin acısı ile yüreklerin dağlandığı ve toplum olarak kucaklaşmaya ve gerginliğin yerini birlik ve beraberliğin alacağı ve hem iktidar hem muhalefetin olumlu yönde açıklamalar yaptığı bir esnada hoş olmayan ve araştırılması gereken bir olay yaşandığını belirten Armutçu;
“Ankara Çubuk da şehidimizin cenazesine iştirak eden Türkiye’nin ana muhalefet partisi Lideri ve CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na derinliği araştırılması gereken fiili bir saldırı ile linç girişiminde bulunulmasını bir gerginlik ve hassasiyetle toplumda oluşan anlık refleks gibi görülmesi sadece bir özürle üstü kapatılmaya çalışılması asla kabul edilemez.
Toplumun % 25’lik bir kısmının siyasi liderliğini yapan CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na bir daha yaşanmaması dileği ile bu yaşamış olduğu her tarafı provaksyon ve ihanet kokan saldırıdan dolayı geçmiş olsun diyor saldırıyı yapanları da, teşvik edenleri de kınıyorum.
Bu yurt emperyalist ve sömürü düzenine karşı şehit kanlarıyla vatan olmuştur. Terör nedir? Terörist kimdir? Bu millet binlerce yıldır terörün her türünü kendi içinde bedel ödeye ödeye bilakis yaşayarak öğrenmiştir. O yüzden Hiç kimse bu eşsiz millete terör konusunda adres göstermeye kalkışmasın. Terörün adresi bellidir. Terör= sömürgeci, emperyalist, siyonist devletler ve bunların işbirlikçileridir.
Bayrak; bir milleti temsil eden çeşitli simge ve figürlerle beslenen bir kumaştır. Her ulusu her milleti temsil eden figürlerle desteklenmiş bir kumaş (bayrak) vardır. Lakin, Türk bayrağı diğer bayraklardan çok farklıdır. Çünkü; Bu bayrağın üzerinde ki hilal İslâm’ı, yıldız Hz. Muhammed’i, zemini oluşturan al rengi ise; Allah ve Resulü için şehit olanların kanını temsil eder. Biz 3000 yıllık bilinen tarihinde zalimle işbirliği yapmamış zulme rıza göstermemiş, İslam ile şereflendikten sonra dünyada İslam’ın sancaktarlığını yapmış bir milletiz. Herkes gibi biz de mazisi temiz bir milletin devamı olmaktan onur ve şeref duymaktayız.
Bu milleti tarih boyu dıştan hiçbir güç yıkamadığını, yalnızca dış güçlerin fitnesi ile kendi içerisinde oluşan kargaşadan dolayı güçsüz düştüğünü ve zaafa uğramış devletlerin isimleri değiştiğini belirten Armutçu açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Yönetimde kişiler unvanlar değişmiş lakin, beslendiği kaynak korunarak tarihte var olmaya devam etmiştir. Örnekleri 3000 yıllık şerefli tarihimizde kurulan her devlet ve imparatorluklarda görülmektedir. Yine son yüzyılda dış mihrakların fitnesiyle
Saltanat ve taht kavgalarının getirdiği güçsüzlük sonrası 1. Dünya savaşıyla yıkılan 6 asır tüm dünya ya adaletle hükmeden Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti, son yüzyılda baskı zulüm ve gözyaşı ile dünyayı hakimiyeti altına alan emperyalist siyonist güçlerin karşısında tüm insanlığın tek kalesi tek umudu olarak tüm ihtişamı ile ayakta durmaktadır.
Yeniden adil bir dünyayı kurmak tüm insanlığı da zulümden kurtulabilmek için; hiç şüphesiz öncelikle tüm farklılıklarımıza rağmen birlik ve beraberliğimizi tesis etmek, korumak mecburiyetindeyiz. Son yüzyılda tüm dünyayı baskı ve zulümle sömüren emperyalist güçlerin zulümlerine ve işgallerine devam edebilmek için korktukları tek güç olan bu eşsiz milleti senaryolarla 80 öncesi iki kutuplu bir çatışma ortamına sürüklemeye çalışmaları asla başarıya ulaşmayacaktır.
Çünkü Bu vefakâr, Allah vergisi adalet timsali ülkem insanı ayrılıkta azap birlikte huzur olduğunu çok iyi bilmektedir.
Allah cc nurunu tamamlayacaktır. Ve biz millet olarak bu nurun tamamlanması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Allah bu milleti korusun..!