Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği ;cezalandırma ve işten atma yönetmeliğidir.Kabul etmiyoruz.Mücadelemizi sürdürüyoruz.Ceza sistemini ağırlaştıran,sözleşme feshini kolaylaştıran,dayanaksız ve keyfi yaptırımlar getiren,birinci basamakta çalışan sağlık emekçilerinin taleplerini karşılamayan sözleşme tüm maddeleriyle derhal feshedilmelidir.
Hatırlanacağı üzere Sağlık Bakanlığı tarafından 30 Haziran 2021 tarihinde Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği resmi gazetede yayınlanmıştı.Biz Aile Sağlığı Merkezi çalışanları olarak bu yönetmeliği ,ceza yönetmeliği olarak adlandırmış,iptali için mücadele sürecini başlatmış ve 16 Ağustos 2021 ve 27 Ağustos 2021 tarihlerinde iki gün olmak üzere iş bırakma eylemleri gerçekleştirmiştik.
İstanbul Aile Hekimliği platformunun bu gün yapacağı bir günlük iş bırakma eylemini Samsun Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Samsun şubesi olarak destekliyor ve baskı ve ceza yönetmeliğine karşı mücadelemizi sürdürmek için ortak açıklamamızı kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Baskı ve Ceza yönetmeliğine karşı bu güne kadar Sağlık Bakanlığı tarafından hiç bir olumlu adım atılmamıştır.Bradan sağlık emek örgütleri olarak sonuç alıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi ve sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
İhtar Puanı Cetveli’nde yapılan değişiklikle ceza uygulanacak fiil sayısı 35’ten 40’a çıkarılmış, basına, haber ajanslarına, radyo ve televizyon kanallarına veya sosyal medya araçlarıyla bilgi veya demeç vermek ceza puanı verilecek fiiller arasına eklenmiştir.
Pandemi sürecinde olduğu gibi, toplum sağlığını ve sağlık çalışanlarının haklarını savunan, kamuoyunu bilgilendiren, görüş ve önerilerini taleplerini basın ve sosyal medya aracılığıyla dile getiren ASM çalışanlarının sözleşmeleri feshedilebilecektir.
ASM çalışanlarının mevcut iş güvencesi tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Kanuni dayanağı bile bulunmayan bir komisyonun verebileceği keyfi kararlarla işten atmalar kolaylaşacaktır.
Entegre ASM çalışanlarına, mazeretli olup olmadığına bakılmaksızın beş nöbet görevini yerine getirmediğinin/getiremediğinin tespit edilmesi durumunda sözleşme feshi uygulanacak denilmekte, sağlık çalışanlarının sağlık hakkı yok sayılmaktadır. Geçerli mazereti olup olmayacağına bakılmaksızın demek hasta da olsanız çalışacaksınız demektir v e insan haklarına aykırıdır, kölelik dönemi çalışma şartlarının bile gerisinde bir uygulamadır.
Bir sözleşme dönemi içerisinde herhangi bir fiilin ikinci ve devam eden ihlallerinde, ihtar puanı iki kat olarak uygulanır denilmekte, sağlık çalışanları işiyle tehdit edilmektedir. Daha güvenli ve verimli bir çalışma ortamı ve maddi ve özlük hakları için mücadele eden sağlık çalışanları mevcut tüketici çalışma şartlarını itirazsız kabul etmeye zorlanmaktadır.
ASM’lerde hali hazırdaki zorlu çalışma şartları giderek ağırlaştırılmakta, zaten yapmakta olduğumuz kronik hasta takipleri mantıksız kriterler dayatılarak takibi yapılamayacak hale getirilmekte, belirlenen kriterlere uyulmaması durumunda ise cezayla tehdit edilmektedir. Üstelik bu ek görevleri yerine getirebilecek altyapı konusunda herhangi bir çözüm sunulmayarak sağlık emekçileri yine kaderleriyle baş başa bırakılmaktadır.
İhtar Ceza Cetveli’nin yeni 40. maddesine göre; sağlık emekçilerine yönelik gerçek dışı beyanlar ve muğlak suçlamalarda bulunulması halinde ceza öngörülmektedir.Bu durumun üç kez tekrarlanması sözleşme feshi sebebi olmaktadır. Örneklerini yaşadığımız bu durum, hastaların “benim yüzüme gülmedi” dilekçesi vermesi,üzerine bir de sağlık emekçilerinin, “iş arkadaşlarına veya hizmet alanlara hakarette bulunmak veya tehdit etmek” suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etmek, meslek onurunu ayaklar altına alan uygulamalardır.
ASM çalışanlarının iş güvencesini tamamen ortadan kaldıran, ücretlerini ve kazanılmış haklarını gasp eden, görüş ve düşünce açıklama özgürlüğünü ortadan kaldıran ‘ceza yönetmeliğine’ karşı başlattığımız mücadele yönetmelik geri çekilene dek sürecektir.
Sağlık yönetimi uzun süredir yamalı bohçaya dönüştürülmüş durumdadır. Sorunun muhatabı olan biz sağlık emekçilerini ve örgütlerini dikkate almadan, salt baskı altında tutma ve sindirme maksatlı yapılan ve mali-özlük haklarımızda da sürekli gerilemelere neden olan değişiklikler yapılmakta, bu değişikliklerin uygulanamaz olduğu görüldüğünde yeni değişikliklere gidilmektedir. Hangi yönetmeliğin hangi yönergesinin geçerli olduğu artık bizler tarafından bile zor takip edilir haldedir. Tepkiler üzerine aşı ek ödemeleri düzenlenmesinde geri adım atan Bakanlık yeni düzenlemesiyle de sahada yaşadığımız sorunları çözmemiş, ek ödemelerdeki adaletsizliği ortadan kaldırmamıştır.
İstediğimiz her yeni güne yeni bir ekleme-çıkarmayla uyanmak değildir, bu akıldışı ceza yönetmeliğinin tamamen feshedilmesidir. Yönetmeliğe karşı tepkisini dile getiren ce taleplerini muhataplarıyla paylaşan bizlere yönelik ücretten kesme ve ceza puanı verme uygulamaları, tüm itirazları susturma ve dayatmalara boyun eğdirme çabaları tutmayacaktır. Bugün olduğu gibi bizler yine alanlarda olmaya, eleştirilerimizi ve taleplerimizi haykırmaya devam edeceğiz. Yönetmelik geri çekilinceye ve birinci basamak alanında taleplerimiz doğrultusunda düzenlemeler yapılıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.
Tüm giderlerinin kamudan karşılandığı, uygun nitelikte kamusal binalarda, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen, sağlık çalışanlarının ekip anlayışı ile ve bölge tabanlı hizmet sunabilmesi olanaklarının yaratıldığı birinci basamak sağlık hizmeti sunduğumuz çalışma koşulları istiyoruz.
SAMSUN TABİP ODASI
SES SAMSUN ŞUBESİ