Öne Çıkanlar Kızılırmak Deltası Kuş cenneti Başbakanlık

28 Şubat'ta neler yaşandı ?

Tükiye'nin tarihine ''postmodern darbe'' olarak geçen ve hem toplumda hem de siyasette büyük etkileri bulunan 28 Şubat post modern askeri darbesinin üzerinden tam 24 yıl geçti.

Peki, 28 Şubat darbesi nedir? 28 Şubat'ta ne oldu, neler yaşandı? İşte, 28 Şubat sürecinde vyaşananlar..

28 ŞUBAT SÜRECİ NEDİR?

28 Şubat postmodern darbesi, Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı olduğu 28 Şubat 1997'de olağanüstü toplanan Millî Güvenlik Kurulu toplantısının ardından açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı, ordu ve bürokrasi merkezli sürecin adıdır.

Bu süreç sonucunda Erbakan istifa etti ve 54. Türkiye Hükümeti dağıldı. Ardından Refah Partisi kapatılarak Necmettin Erbakan'a siyaset yasağı konuldu. Bu kararlar uygulanırken, Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda değişiklikler yaşanmasına neden olmuştur.

28 ŞUBAT KARARLARI NELERDİR?

28 Şubat'ta yapılan ve 9 saat süren toplantıda MGK, laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu dile getirdi.

Hükümete bildirilen MGK'nın tavsiye kararlarında, laiklik için yasaların uygulanması istendi. Tarikatlara bağlı okulların denetlenmesi ve MEB'e devredilmesi, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesi, Kuran kurslarının denetlenmesi, Tevhid-i Tedrisat'ın uygulanması, tarikatların kapatılması, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medyanın kontrol altına alınması, kıyafet kanununa riayet edilmesi, kurban derilerinin derneklere verilmemesi, Atatürk aleyhindeki eylemlerin cezalandırılması yer alıyordu.

28 ŞUBAT SONRASINDA NELER OLDU?

4 Mart’ta Başbakan Erbakan, MGK kararlarının yumuşatılması gerektiğini ve yumuşatılmadığı takdirde imzalamayacağını söyledi ve imzalamadı.

13 Mart’ta medya, ''Başbakan Necmettin Erbakan MGK kararlarını imzaladı'' şeklinde sunuldu. Ancak 2013’te başlatılan ''28 Şubat Post Modern Askeri Darbesi Davası'' soruşturmasında MGK tutanakları incelenerek Erbakan’ın kararları imzalamadığı tespit edildi. Nitekim dönemin gazetecilerinden Mehmet Ali Birand da CNN Türk'te katıldığı Cüneyt Özdemir’in programında bu bilgiyi teyit etmiş, kendilerinin (gazetecilerin) kandırıldığını söylemişti.

21 Mayıs'ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ülkeyi iç savaşa sürüklediğini söyleyerek, RP’nin kapatılması için dava açtı. 3 Haziran'da Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGM’de başladı. 7 Haziran'da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.

10 Haziran'da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı'na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi. 18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa ederek istifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu bildirdi.

19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e vermeyip ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi. 30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D Hükümeti'ni kurdu.

2012 yılında ise TBMM, darbeleri araştırma komisyonu kurarak 28 Şubat başta olmak üzere askeri darbeleri araştırmaya başlamıştır. Bu sürecin yargılanması ise 28 Şubatt'a rolü olanların tutuklu yargılanması ile başlamıştır. 2 Ekim 2012 tarihinde Dönemin Başbakan Yardımcısı ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller 'mağdur' sıfatıyla ifade vermiştir.

28 Şubat sürecine adı karışan ve yargılanan 103 sanıkla ilgili dava postmodern darbeden 21 sene sonra 2018 yılında sonuçlandı.

Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve YÖK eski Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün de aralarında bulunduğu 21 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.