Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Arena Spor Salonu'nda Türkiye Gençlik Kulübü Federasyonu'nca (TÜGEF) düzenlenen, "TÜGEF Gelecek İçin Evet Diyor Programı"ndaki konuşmasında var olan yönetim sisteminde cumhurbaşkanı ile başbakan arasında geçmişte yaşanan anlaşmazlıklara ilişkin örnekler verdi.
Geçmişte merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Süleyman Demirel arasında yaşanan anlaşmazlığı anımsatan Erdoğan, "Özal, cumhurbaşkanı olup Çankaya'ya çıkınca dönemin ana muhalefet lideri ağıza alınmayacak hakaretlerle Özal'a saldırır. Hani bizim dönemimizde muhalefet partilerinin çeşitli törenlere, toplantılara katılmama huyu vardı ya... İşte bu yöntem Demirel'den mirastır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönem Demirel'in, Özal'ı boykot etmek için bununla beraber pek çok şey yaptığını belirterek, "Artık partisi üzerinde gücü kalmayan Özal, Demirel'in koalisyon yoluyla iktidarı ele geçirmesine de mani olamamıştır. Özal'ın hayatını kaybetmesine kadar çok ağır şekilde süren bu kavganın ülkemize hem dış politikada hem içerde çok ciddi maliyetleri olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında da benzer sorunların yaşandığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Partisi ile arası açılan Demirel, siyasetin zayıf dengelerini kullanarak bürokratik oligarşiyle el ele verip ülkeyi fiilen yönetmeye kalkmıştır. Ahmet Necdet Sezer döneminde de bu çift başlı yapının ülkemize ağır maliyetlerine şahit olduk. Halbuki kuraldır, iktidar ortak kabul etmez. Yetkisi olan ama millete karşı sorumluluğu olmayan güçleri meclisin ve siyasetin iradesine ortak ettiğinizde böyle krizler kaçınılmazdır. Millet sorumluluğu kime vermişse hesabı da ondan sorulur. İşte bu anlayışla yeni sistemde cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık görevlerini birleştiriyor, milletin karşısına tek bir muhatap çıkartıyoruz. Bu ülkede artık cumhurbaşkanı ile başbakan kavga etti diye millet bedel ödemek zorunda kalmasın istiyoruz. Bu ülkede artık atanmışların değil, sadece doğrudan milletin yetki verdiği makamın sözü geçsin istiyoruz."
"Ülkemize yaptırılamayanlar için yönetim sistemini değiştiriyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugüne kadar neyi yapamadınız da sistemi değiştiriyorsunuz?" denildiğini belirterek, "Bizim bugüne kadar elde ettiğimiz her başarının gerisinde sistemin sağladığı kolaylık değil milletimizinden aldığımız güç var." diye konuştu.
Salonda bulunan gençlerin kendisine "Dik dur eğilme, bu millet seninle." şeklinde slogan atması üzerine de Erdoğan, "Hiç endişeniz olmasın. Dimdik ayaktayız. Hiçbir beşeri gücün önünde eğilmedik. Sadece Allah'ın huzurunda, rükuda ve secdede eğildik." karşılığını verdi.
Erdoğan, son 14 yılda milletin AK Parti'ye ve kendisine verdiği destek sayesinde Türkiye'nin pek çok sorunun üstesinden geldiğini belirtti.
Bu desteğe karşın çıkarılan engellerin de unutulmaması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2007'de bize cumhurbaşkanı seçtirmemek için Cumhurbaşkanı'nın yargısının, medyasının, 27 Nisan bildirisinde olduğu gibi askerinin ne tezgahlar çevirdiğini unutmadık. Bu oyunlar başarılı olamayınca bu defa partimizi kapatma davasıyla nasıl üzerimize geldiklerini unutmadık. O da olmayınca Gezi olaylarından 17-25 Aralık'a, çukur eylemlerinden 15 Temmuz'a kadar başvurmadık rezillik bırakmadıklarını unutmadık. 7 Haziran seçimlerinde hiçbir parti tek başına iktidar olacak çoğunluğu sağlayamayınca tıpkı 1970'lerde, 1990'larda olduğu gibi boylarına bakmadan ülkeyi ve siyaseti dizayn etmeye kalkanları unutmadık." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye'nin bir daha böyle sıkıntılara duçar olmaması, böyle acıları yaşamaması, böyle kayıplara maruz kalmaması için yönetim sistemini değiştirdiklerine işaret ederek, şöyle dedi:
"Biz bugüne kadar kendi yapamadıklarımız için değil, ülkemize yaptırılamayanlar için yönetim sistemini değiştiriyoruz. Siyaseti, milletin taleplerinin, beklentilerinin, ihtiyaçlarının karşılandığı bir mecra olmaktan çıkartanların önünü kesmek için yönetim sistemini değiştiriyoruz. Meclisi hükümet icraatlarını tıkama vasıtası haline getirmek isteyenlere meydanı bırakmamak için yönetim sistemini değiştiriyoruz."
Kılıçdaroğlu'nun konuşması dinletildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında,"Hayır oyunun hiçbir vebali yok" dediğini aktararak, "Bunlar hayatları boyunca hiçbir konuda sorumluluk almadılar ki anayasa değişikliği için alsınlar." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, konuşmasına ara vererek, Kılıçdaroğlu'nun dün katıldığı bir radyo programında yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik şu ifadelerini salondakilere dinletti:
"Düşünün yeni modeli kurduk. Halk seçti cumhurbaşkanını, başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin, başbakan da başka bir partinin genel başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak. Asıl onu düşünmemiz lazım. Cumhurbaşkanı tarafsız olursa başbakan onun tarafsızlığına saygı göstererek, onun uyarılarını dikkate alır ama cumhurbaşkanı taraf olursa başbakan da başka bir partinin genel başkanı, cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak. Niye bunu söylemiyorlar, neden bu anlatılmıyor millete?"
"İnsan şu 18 maddeyi bir okumaz mı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ses kaydının dinletilmesinin ardından şu değerlendirmeyi yaptı:"Bakın bu zat ana muhalefet partisinin genel başkanı. Dersini hiç çalışmamış. Hayatı bunun hep böyle geçmiş. İşte siz kendi kulaklarınızla duydunuz, 'hayır'ın gerekçesini anlatırken ne diyor ana muhalefetin başındaki zat, 'Cumhurbaşkanı başka bir partinin, başbakan başka bir partinin genel başkanı olunca, asıl kavga orada çıkacak.' diyor. Ya burada artık başbakan olmayacak ki... Başbakan değil, sadece cumhurbaşkanı olacak. Başkası yok. Burada başbakan yok. O iş kapanıyor artık. Ya bunu dahi öğrenememiş. Bu zata 5 tane koyun verin, 5 tane keçi verin kaybeder gelir. Kendi yalanlarına esir olanların hezeyanları işte böyle gelir, ayaklarına dolanır. Bilmiyor ya. İnsan şu 18 maddeyi bir okumaz mı. Ben buradaki gençlerime bunu sorayım, ona ders verir ders."
Kılıçdaroğlu'nun sistemin ne getirdiğini dahi bilmediğini kaydeden Erdoğan, "Karşı çıktığı sistemin ne getirdiğini dahi bilmiyor. Onun bu dedikleri eski sistemde oluyordu. Cumhurbaşkanı partili olmasa da başka bir zihniyetten, başbakan başka bir zihniyetten olduğunda kıyamet kopuyordu. Biz işte böyle sıkıntılar yaşanmasın diye cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığı birleştiriyoruz. Anladın mı Sayın Kılıçdaroğlu. Artık sen bu sıkıntıları yaşamayacaksın, cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık birleşiyor. Sadece cumhurbaşkanı oluyor, olay bu." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemde şayet cumhurbaşkanı ile Meclis arasında bir anlayış farklılığı çıkarsa, "Memleketin önü tıkanmasın" diye parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçiminin de birlikte yapılacağına dikkati çekti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Cumhurbaşkanı seçim kararı alırsa ne olacak" dediğini aktaran Erdoğan, bu durumda cumhurbaşkanının parlementoyla beraber aynı gün seçime gideceğini belirtti.
Aynı kararı parlamentonun da alabileceğini, bu durumda da hem parlamento hem cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, halka da "100 bin imza ile cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimi" yaptırma yetkisi verdiklerini kaydetti.
Geçmişte merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Süleyman Demirel arasında yaşanan anlaşmazlığı anımsatan Erdoğan, "Özal, cumhurbaşkanı olup Çankaya'ya çıkınca dönemin ana muhalefet lideri ağıza alınmayacak hakaretlerle Özal'a saldırır. Hani bizim dönemimizde muhalefet partilerinin çeşitli törenlere, toplantılara katılmama huyu vardı ya... İşte bu yöntem Demirel'den mirastır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönem Demirel'in, Özal'ı boykot etmek için bununla beraber pek çok şey yaptığını belirterek, "Artık partisi üzerinde gücü kalmayan Özal, Demirel'in koalisyon yoluyla iktidarı ele geçirmesine de mani olamamıştır. Özal'ın hayatını kaybetmesine kadar çok ağır şekilde süren bu kavganın ülkemize hem dış politikada hem içerde çok ciddi maliyetleri olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında da benzer sorunların yaşandığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Partisi ile arası açılan Demirel, siyasetin zayıf dengelerini kullanarak bürokratik oligarşiyle el ele verip ülkeyi fiilen yönetmeye kalkmıştır. Ahmet Necdet Sezer döneminde de bu çift başlı yapının ülkemize ağır maliyetlerine şahit olduk. Halbuki kuraldır, iktidar ortak kabul etmez. Yetkisi olan ama millete karşı sorumluluğu olmayan güçleri meclisin ve siyasetin iradesine ortak ettiğinizde böyle krizler kaçınılmazdır. Millet sorumluluğu kime vermişse hesabı da ondan sorulur. İşte bu anlayışla yeni sistemde cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık görevlerini birleştiriyor, milletin karşısına tek bir muhatap çıkartıyoruz. Bu ülkede artık cumhurbaşkanı ile başbakan kavga etti diye millet bedel ödemek zorunda kalmasın istiyoruz. Bu ülkede artık atanmışların değil, sadece doğrudan milletin yetki verdiği makamın sözü geçsin istiyoruz."
"Ülkemize yaptırılamayanlar için yönetim sistemini değiştiriyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugüne kadar neyi yapamadınız da sistemi değiştiriyorsunuz?" denildiğini belirterek, "Bizim bugüne kadar elde ettiğimiz her başarının gerisinde sistemin sağladığı kolaylık değil milletimizinden aldığımız güç var." diye konuştu.
Salonda bulunan gençlerin kendisine "Dik dur eğilme, bu millet seninle." şeklinde slogan atması üzerine de Erdoğan, "Hiç endişeniz olmasın. Dimdik ayaktayız. Hiçbir beşeri gücün önünde eğilmedik. Sadece Allah'ın huzurunda, rükuda ve secdede eğildik." karşılığını verdi.
Erdoğan, son 14 yılda milletin AK Parti'ye ve kendisine verdiği destek sayesinde Türkiye'nin pek çok sorunun üstesinden geldiğini belirtti.
Bu desteğe karşın çıkarılan engellerin de unutulmaması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2007'de bize cumhurbaşkanı seçtirmemek için Cumhurbaşkanı'nın yargısının, medyasının, 27 Nisan bildirisinde olduğu gibi askerinin ne tezgahlar çevirdiğini unutmadık. Bu oyunlar başarılı olamayınca bu defa partimizi kapatma davasıyla nasıl üzerimize geldiklerini unutmadık. O da olmayınca Gezi olaylarından 17-25 Aralık'a, çukur eylemlerinden 15 Temmuz'a kadar başvurmadık rezillik bırakmadıklarını unutmadık. 7 Haziran seçimlerinde hiçbir parti tek başına iktidar olacak çoğunluğu sağlayamayınca tıpkı 1970'lerde, 1990'larda olduğu gibi boylarına bakmadan ülkeyi ve siyaseti dizayn etmeye kalkanları unutmadık." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye'nin bir daha böyle sıkıntılara duçar olmaması, böyle acıları yaşamaması, böyle kayıplara maruz kalmaması için yönetim sistemini değiştirdiklerine işaret ederek, şöyle dedi:
"Biz bugüne kadar kendi yapamadıklarımız için değil, ülkemize yaptırılamayanlar için yönetim sistemini değiştiriyoruz. Siyaseti, milletin taleplerinin, beklentilerinin, ihtiyaçlarının karşılandığı bir mecra olmaktan çıkartanların önünü kesmek için yönetim sistemini değiştiriyoruz. Meclisi hükümet icraatlarını tıkama vasıtası haline getirmek isteyenlere meydanı bırakmamak için yönetim sistemini değiştiriyoruz."
Kılıçdaroğlu'nun konuşması dinletildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında,"Hayır oyunun hiçbir vebali yok" dediğini aktararak, "Bunlar hayatları boyunca hiçbir konuda sorumluluk almadılar ki anayasa değişikliği için alsınlar." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, konuşmasına ara vererek, Kılıçdaroğlu'nun dün katıldığı bir radyo programında yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik şu ifadelerini salondakilere dinletti:
"Düşünün yeni modeli kurduk. Halk seçti cumhurbaşkanını, başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin, başbakan da başka bir partinin genel başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak. Asıl onu düşünmemiz lazım. Cumhurbaşkanı tarafsız olursa başbakan onun tarafsızlığına saygı göstererek, onun uyarılarını dikkate alır ama cumhurbaşkanı taraf olursa başbakan da başka bir partinin genel başkanı, cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak. Niye bunu söylemiyorlar, neden bu anlatılmıyor millete?"
"İnsan şu 18 maddeyi bir okumaz mı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ses kaydının dinletilmesinin ardından şu değerlendirmeyi yaptı:"Bakın bu zat ana muhalefet partisinin genel başkanı. Dersini hiç çalışmamış. Hayatı bunun hep böyle geçmiş. İşte siz kendi kulaklarınızla duydunuz, 'hayır'ın gerekçesini anlatırken ne diyor ana muhalefetin başındaki zat, 'Cumhurbaşkanı başka bir partinin, başbakan başka bir partinin genel başkanı olunca, asıl kavga orada çıkacak.' diyor. Ya burada artık başbakan olmayacak ki... Başbakan değil, sadece cumhurbaşkanı olacak. Başkası yok. Burada başbakan yok. O iş kapanıyor artık. Ya bunu dahi öğrenememiş. Bu zata 5 tane koyun verin, 5 tane keçi verin kaybeder gelir. Kendi yalanlarına esir olanların hezeyanları işte böyle gelir, ayaklarına dolanır. Bilmiyor ya. İnsan şu 18 maddeyi bir okumaz mı. Ben buradaki gençlerime bunu sorayım, ona ders verir ders."
Kılıçdaroğlu'nun sistemin ne getirdiğini dahi bilmediğini kaydeden Erdoğan, "Karşı çıktığı sistemin ne getirdiğini dahi bilmiyor. Onun bu dedikleri eski sistemde oluyordu. Cumhurbaşkanı partili olmasa da başka bir zihniyetten, başbakan başka bir zihniyetten olduğunda kıyamet kopuyordu. Biz işte böyle sıkıntılar yaşanmasın diye cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığı birleştiriyoruz. Anladın mı Sayın Kılıçdaroğlu. Artık sen bu sıkıntıları yaşamayacaksın, cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık birleşiyor. Sadece cumhurbaşkanı oluyor, olay bu." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemde şayet cumhurbaşkanı ile Meclis arasında bir anlayış farklılığı çıkarsa, "Memleketin önü tıkanmasın" diye parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçiminin de birlikte yapılacağına dikkati çekti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Cumhurbaşkanı seçim kararı alırsa ne olacak" dediğini aktaran Erdoğan, bu durumda cumhurbaşkanının parlementoyla beraber aynı gün seçime gideceğini belirtti.
Aynı kararı parlamentonun da alabileceğini, bu durumda da hem parlamento hem cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, halka da "100 bin imza ile cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimi" yaptırma yetkisi verdiklerini kaydetti.