Toplumun tepki eşiği her geçen gün yükseliyor!..
Yükselme kelimesi sizi yanıltmasın, özünde tepkisizleşiyoruz anlamında kullandım o kelimeyi!..
Duyarlı bireyler bile toplumsal olaylara tepkilerini göstermeden önce toplumun geneline bakarak maalesef sinmek zorunda kalıyor…
Bazen inandıklarını, düşündüklerini söyleyemiyor, bazen de susuyor!..
Önceleri patlama, çatışma haberlerine tepki veren toplum şimdilerde toplu şehit haberleri yoksa veya patlamada bir önceki patlamadan daha az kişi hayatını kaybetmiş ise daha az tepki gösteriyor!..
Hal böyle olunca bir Suriyelinin söyledikleri aklıma geldi; “Ülkemizde ara sıra bombalar patlıyordu, aldırış etmiyorduk ta ki uçaklar evimize bomba yağdırana kadar.”
Toplumun genel görünüşü maalesef bu halde!..
Bunlar yakın örnekler. Bir örnekte Samsun tarihinden aklıma geldi;
“Atatürk Havza'dan Amasya'ya giderken yol kenarında tarlasında çift süren bir köylüye rastlar. Köylüye ‘Baba sen burada çiftinle çubuğunla uğraşırken düşman vatanı işgal etti. Neden düşmana karşı direnişe katılmıyorsun?’ diye sorar.
Köylü cevaben ‘Benim vatanımın sınırı tarlamın sınırıdır. Düşman bu sınıra gelene kadar hiçbir şey yapmam’ şeklinde olur.
Toplumun durumu bu örneklerde saklı iken, birileri çıkıp utanmadan ‘Terörle yaşamaya alışmamız gerekiyor’ diyor!..
Bu aymaz, “zihniyet terörü azdıran, yanlış hamleler yapanlardan hesap sorulsun yerine alışın” diyor!..
Bu zihniyet sözde aydın olup aslında kap kara bir zihnin ürünüdür!..
Türkiye'nin ilk kadın savaş muhabiri Şerif Turgut twitter hesabından düşüncelerini paylaştı;
“Siz siz olun, toplu ölümleri kanıksatmalarına izin vermeyin. Açın pencerelerinizi bağırın, beyaz bayrak takın tepki verin, kanıksamayın!..
Savaşların başlangıcında bir eşik var! O eşik, toplu ölümleri kanıksatma ve sistematikleştirme! Şu an Türk halkına uygulanan bu! Sakın izin vermeyin..
Bugüne kadar 12 savaşta çalıştım ve diyeceğim budur!. Tepki verin, hesap sorun, aman ha kanıksamayın! Ölürsünüz, sevdiklerinizi öldürürler…”
Bir olmak, birlik olmak ama asla kanıksamamak!
Eskiden Lübnan’da, Irak’ta, Afganistan’da izlediğimiz bombalı eylemler şimdilerde Türkiye’de yayın akışlarının bile kesilmesine neden olmuyor!..
Farkında mısınız bilmem ama artık ulusal yas ilan etmeye bile gerek görmüyoruz!..
Gelelim Samsun’a!..
Sosyal medya her zamanki gibi dedikodu merkezi haline geldi!..
Şöyle de bir durum var ki; sosyal medya dedikoduları bazıları bu sıralar maalesef gerçek oluveriyor!..
Ankara’da ki son iki patlama olayına baktığımızda her iki olayın da; “akşam saatlerinde (mesai çıkışı en yoğun saatlerde), şehrin tam merkezinde, toplu taşıma veya servis hizmeti yapan kamu araçlarına karşı, kamu binalarına yakın ve araç ile yaklaşmak suretiyle” yapıldığını düşünürsek ülkenin kozmopolit bir şehri olarak, “yetkililer içimizi rahatlatmasını bekleyene kadar ihtiyatlı bir süreç geçirmeli miyiz?” diye düşünmeden edemiyor insan!..
Hüseyin KURT
NE ZAMAN UMURSAYACAKSINIZ?
Paylaş