İki türlü tembelliğin kıskacında adeta can çekişmekteyiz.
Birincisi zihni tembellik: Düşünemiyoruz düşünmek istemiyoruz bu bize zor geliyor. Zihnimizi yormak istemiyoruz. Düşünme yollarına dahi düşmekten uzak duruyoruz. Bu da bizim yerimize düşünen insanlara büyük bir fırsat veriyor. Ve zihinlerimizi hazır ısmarlama düşünceler işgal ediyor.
İkincisi Bedeni Tembellik:
Bu konuda sanki ölmüşüzde ağlayanımız yokmuş gibi bir haldeyiz. Kendimiz için bile fayda verecek birçok meselede aciz kaliyoruz. Hareketsizliği tercih ediyoruz. Bazen bir saatlik bir yol bazen bir saatlik bir hareket ya da bir saatlik bir çalışma ile kardeşlerimize fayda verme durumunda bile o yol gözümüzde büyüyor o bir saat günlermiş gibi oluyor. Ve bu hayırlı ameller bizlere nasip olmuyor. Oysaki peygamber sallahu aleyhi ve Sellem efendimiz diyorki sana fayda verecek ameli yapma noktasında hırslı ol Allaha tevekkül et ve aciz kalma.
Bütün bunlardan sonra ümmetin mecdi için hem zihinimizi hemde bedenimizi tembellikten kurtarmak ve bu doğrultuda gereken adımları atmak her Müslümanın yapması gereken vazifelerdendir. Allah yar ve yardımcımız olsun.