BAFRA\'DA ÜNİVERSİTE İÇİN DOĞRU SEÇİM YAPILMALI
Son kitabımın bir an önce piyasaya çıkması çalışmalarıma yoğunluk verdiğim için bir süre bu köşeyi ihmal ettim. Bu hafta kitap piyasaya çıkınca Bafra için yapılan iyi niyetli bir girişimde yapılan büyük stratejik yanlışa dikkat çekmek istedim.
Bafraya üniversite kurulması çok iyi niyetli ve olumlu bir girişim. Fakat bu da yalnız üniversite kurulsun da nasıl nereye kurulursa kurulsun mantığıyla hesapsız kitapsız bir girişim olursa yine bir işe yaramaz.
Bu son girişimlerin ışığı altında fikir babası kimdir bilmiyorum ama Bafraya Ziraat Fakültesi kurulması planlanıyor. Yeri de Karaköy Harası. Bu seçim tamamiyle yanlış ve göstermelik bir seçimdir ne Bafra’ya ne ülkeye hiçbir yararı olmaz diğer bir kaynak israfıdır. Daha çok diplomalı işsizlere yenilerinin kartılması demektir. Bu girişim bu yanlışlıkta devam ederse ileride politik malzeme olarak kullanılmaktan Bafralı halkın gözünğü boyamaktan başka işe yaramaz.
Öncelikle şunu belirtelim ne bu ülkenin ne de Bafra’nın Ziraat Fakültesine ihtiyacı vardır. Ziraat Fakülteleri şu anda en düşük punla talebe alan fakülteler olmalarına rağmen kontenjanlarını bile dolduramamktadırlar. Kimse Ziraat Mühendisi olmak istmemektedir. Çünkü kimse diplomalı işssizler sınıfına katılmak istememektedir. Ziraat Mühendisine bu ülkede iş yoktur. 65 binin üzerinde Ziraat Mühendisi olan ülkede 15 binin üzerinde Ziraat Mühendisi işssizdir. Gayri resmi rakamlar bu sayının 25 binin üzerinde olduğunu tahmin etmektedir.
İkinci olarak Karaköy Harası üniversite seçimi için yanlış lokasyondur. Birinci sınıf tarım arazisi üzerinde tarım dışı bir beton binalar dikmek bu ülkeye, tarımına yapılacak diğer en büyük kötülüktür.
Üçüncü olarak Bafra merkezi veya çok yakını dışında üniversite kurmak Bafra ekonomisine fazla katkı sağlamaz. Çoğunluk talebe gider Samsunda kalır ihtiyacını daordan karşılar. Bunun en güzel örneği Ankara Yolu üzerinde Kırıkkale’de kurulan üniversitedir. Gidin Kırıkkale halkına sorun, esnaf bu üniversiteden fazla bir gelir sağlayamamaktadır.Talebelerin çoğu günü birlik Ankara’dan gelmekte Kırıkkale yerine Ankara’da kalmayı tercih etmektedir.
Bafra’da üniversite kurulucaksa 1- Kesinlikle Ziraat Fakültesi olmamalıdır. Onun yerine başka bir fakülte olmalıdır.2- Tekel binası halihazırda üniversite için oldukca uygundur. Bafra ekonomisine katkı sağlamak için Üniversitenin Bafra’dan uzak olmaması gerekir.
Bafra halkının kendisinin, sivil toplum örgütlerinin, milleti ve Samsun-Bafra bölgesini temsil eden politikacıların iyi niyetli bir girişimde çok bariz olarak yapılan ve kimsenin birbirini uyarmadığı büyük bir stratejik yanlıştanb ir önce dönerler.
Bir sözde Anayasa değişikliğine;
Eğer Anayasa’nın bazı maddeleri değiştirilicekse önncelikle ülke ve millet menfaati için Anayasa’nın 90. maddesi tekrar gözden geçirilmelidir. Bu maddenin bir bölümünde şöyledir.. ‘… Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik ticari , teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunma zorunluğu yoktur…’
Ülke için hayati önem taşıyan yabancı ülkelerle yapılan ticari, idari anlaşmaların kesinlikle TBMM’den geçirilmesi bu tip andlaşmaların oylanmadan çok önce bizzat kamuoyu tarafından bilinmesi ülke menfaati için kaçınılmaz bir uygulama olmalıdır.
Bundan dolayı Anayasa’nın 90. maddesi halkın temsilcisi TBMM’nin iradesi dışında, halkın haberi olmadan kapalı kapılar ardından halkın ve ülkenin geleceğini ipotek altına alabailecek anlaşmalara kapı açmaktadır. Bu aynı zamanda ülkenin bağımsızlığının, ülke egemenliğinin büyük bir risk altına sokulması demektir. AB Gümrük Birliği Anlaşması 1999 yılında TBMM onayı alınmayarak yürülüğe sokulmuştur. Büyük başarı diye sunulan bu anlaşmanın TBMM ve halktan gizlenerek yapılmasının olumsuzluklarının bedellerini hala ödemekteyiz.
Maalesef bu çok acil halledilmesi gereken bu önemli konun üzerinde hiçbir kamuoyu yaratılmamış olması oldukça üzücüdür.