- Açılım ilk defa 28 Nisan 2009’da MGK Toplantısında Cumhurbaşkanı Gül’ün
Genelkurmay Başkanı ile konuşmasıyla başladı. Medya’nın bildirdiğine
göre açılım startı o gün verildi Gül’Açılımla iyi şeyler olacak’ dedi
Tesadüf ya!! Domuz gribi Meksika’da Nisan 2009’da ortaya çıktı.
Ne tesadüf ikisi de hiç hayırlı olmadı. İyi şeyler olmadı.
- Amerika kontrolündeki Kuzey Irak’daki PKK Kongresine Kandil Dağı’nda
eli silahlı yüzlerce terörist katılarak yapılıyor. Elindeki uydu sistemleriyle uçan kuşun bile yerini anında tesbit eden Stratejik dostumuz seyrediyor. Sonra ülkenin en yüksek mevkidekilerini ayağına çağırıp emirler veriyor{pardon rica ediyor}
- Ankara’da yapılan Temmuz, 2008’de yapılan DTP Kongresinde 12 askerimizin hayatını kaybettiği PKK’nın Hakkari-Dağlıca basıkınını destanlaştıran teröristlerin kürtçe derlediği Türk askerlerini nasıl vurduklarını anlatan Oramar Türküsü söyleniyor.[1] Bu türkü ile çoşuyorlar. Apo posterleri asılıyor. Kongrenin Kandil Dağı’nda yapılan PKK Kongresinden farkı yok.
Türk askerlerine yapılan katliamı türküleştirip bundan zevk alarak Ankara’nın göbeğinde isminde Demokrasi olan bir parti kongresinde söylemenin yorumunu yapmaya dilim varmıyor. Yorumunu okuyucuya bırakıyorum.
- Apo’yu getiren Albay hapisde, Terörle savaşanların neredeyse savaç suçlusu olarak
Suçlanıp yargılanacakları bir ortam yaratıldı. Bütün bunların üzerine Açılım diye bir
senaryo sahneye konmaya başlandı.
- Açılımın ilk şovu beklenen tövbekar teröristler Kandil dağından veya Erbil’in 100 km
yakınındaki Mahmur kampından değil Avrupa’dan geldiler. Güneydoğu
sınırında son model 4x4 Jeepler ile gelip büyük kahramanlar gibi karşılandılar.
Bu son model Amerikan Jeeplerini onlara kim verdi soruşturuldumu?
Silahlarını nereye bıraktılar soruşturuldumu?
Kahramanlar gibi karşılanacakları biliniyormu idi?
Bu sözde dağdan inenlerin kahramanlar gibi karşılanması diğer hayatından
umudunu kesmiş Güneydoğulu gençleri dağa çıkmayı özenlendireceği hesaplandımı?
- Açılım girişimi Apo’yu telaşa düşürdü. Örgüt içinde kendi dışında lider ve liderler
kadrosu oluşacağını anlayınca, yerim dar, manzaram güzel değil, beni diri diri
tabuta koydular, öldürülecem, Açılım da ben muhatap alınmalıyım diye dışarı haberler yollamaya başladı. DTP’de Güneydoğunun ve halkınıın ilerlemesi için projeler geliştirmek bu konuda halka yardımcı olmak yerine APO’nun papağanlığını yaparak tek bildikleri şey gerginlik siyasetini daha da arttırdı.
- Geleceklerinden ümitlerini kesmiş, işi gücü olmayan, yarı eğitimli gençler kendi
Durumlarına üzülecekken Apo’nun yeri dar mutlu değilmiş, özgürlük verelim
nakaratıyla sağı solu yakmaya başladılar. Bu da yetmedi
- Apo’nun mutsuz ve bıkkın haline çok üzülen PKK Apo’yu biraz memnun etmek
O’nun sıkıntısını hafiletmek için bu sefer Tokat Reşadiye’de yine
günahsız 7 Anadolu çocuğunu katletti.
Kürt halkına aslında en büyük kötülüğü Apo, PKK ve DTP yapıyor. Güneydoğuyu
İyileştirecek hiçbir projeleri yok. Varlıklarını kan göz yaşı şiddet ve gerilim siyaseti, ve insanlık adına utanç verici oramar türküsü söyleyerek devam ettiriyorlar.
Terörün ve terörü destekleyenlerin ideolojisi olmaz. Kan dökenleri destekleyerek siyaset yapılmaz.
- DTP Kapatılınca siney-i millete döneriz dedi. Aslında siney-i teröre geri döndüler.
- Kapatılmaları iyi olmadı. Hali hazırda 99 belediye ellerinde. 2.5 milyona yakın
Seçmeni var. Fakat onlar politika üretmedi. Kapanmaları için ellerinden geleni yaptılar.
- Kabahat kimde, APO’damı, PKK’damı, DPT’demi ABD’mi nerede?
- Kabahat bizde, bundan önceki hükümetlerde, aydın diye geçinelerde, hepimizde,!!!
Belli bölgelere yeterli iş götüremedik, hizmet, eğitim, götüremedik.
Götürülenlerde bir avuç ağa şeyh, tarafından faydalınıldı halka yansımadı halkın kaderini aşiret reislerinin, şıhların eline bıraktık.
Güneydoğudaki feodal düzeni kırmadık
Bütün sorunları uzun süre görmezden geldik.
Boğazda asma köprüler yaptık fakat Zap Suyu üzerine tahta köprüyü bile bölge halkına çok gördük . Adam Hakkari-Zap Suyun ötesine yeni doğmuş hasta çocuğunu geçirip doktara götüremiyor. Tabiat şartları müsaade etmiyor.
Umutlarınıu kaybetmiş adam Allahın dağında kalmış kimseye sesinin duyuramıyor. Devlet baba oralara elini uzatmamış. Vatandaşı kaderiyle baş başa bırakmış.
Adam çaresizlikten umutsuzluk içinde kucağında ölen çocuğunu arkasından ağıt yakıyor.
Çocuk hasta, çocuk ateşler içinde babo
Zap suyu geçit vermiy babo
Halim dermadım kalmadı babo
Çocuk öliy baboooo ……
Adamın umutsuzluğu dağlarda çınlıyor ama babo onu duymuyor. Babo dediği devlet. Babo bu sesleri duyamadı. Babo, babalığını belli bölgelerde yapamadı.
Baba Zap suyunun ötesine geçemedi. İhmal edilen sorunlar büyüye büyüye bugüne geldi. Dağın başında ağıtla yalvarmayla sesini duyuramayanların bir kısmı silaha sarıldı işler içinden daha çıkılmaz hal aldı.
Devlet suçlu ama devlet kim? Devlet biziz. Burda en büyük suçlu devlet babanın yönetimine talip olan politikacıları seçen biz.
Dağdaki çobanı bile nerdeyse KPS imtihanına sokacağız, politikacıları ise
hiçbir denetime, yeterlilik testine tabi tutmadan seçip bizi yönetmeleri için icazet veriyoruz.
Dini, milli duygular konusunda en iyi demogoji yapanı, imkansız görünse bile
en çok söz verenleri, sonrada sözlerini yerine getiremiyenleri seçip başımıza getiriyoruz. Sonra herşeyi onlardan bekliyoruz.
Bu seçilenlerde çoğunlukla en hayati politikaları ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar.
İhracatta rekor kırdık diyorlar aslında ithalatta rekor kırıyorlar dış borç görünmemiş
Seviyede artıyor. Ülke ve halk borç kaosuna gidiyor. Ekomomik mucize fiyasko
İlaçlarda düzenleme yapıyorlar eczacılar ayaklanıyor. İlaç açılımı fiyasko
Tekelde düzenleme yapıyorlar tekel işçileri ayaklanıyor. Tekel açılımı fiyasko
GDO’lu gıdalarda düzenleme yapıyorlar haber vermeden bir gecede yaptıklarından
bunları test edecek yeterli laboratuar yok. GDO kararnamesi eksik kaos oluyor
Gıda ihracatcıları hoşnut değil halk hoşnut değil Danıştay hoşnut değil.
Danıştay çoğu maddeyi iptal ediyor. GDO Kararnamesi açılımı fiyasko.
Açılım diyorlar. Kürtlerin durumunu iyileştireceğiz diyorlar. Kürtler ayaklanıyor.
Açılım fiyasko!!!!
Hükümeti destekleyen bir gazetenin yazarı Fatma Barbarasoğlu şöyle soruyor.
“AK Parti\'nin elinde neden bütün anlamlar hastalıklı hale geliyor.”{11.12.2009}
‘Böyle açılım olmaz’ Kim söylüyor bunu? Kızılcahamam toplantısında hükümetin Bakanı Murat Başeskioğlu söylüyor.[2]
- PKK’nın sözde tövbekarlarının büyük kahramanlar gibi karşılandıkları anda yani daha İlk günde ‘açılım’ başlamadan fiyasko ile bitmişti.
kapısı bacası, çatısı, olmayan açılım açılmadı, kapatılımla {DTP} bitti.
Herhalde kürtler açılımı yanlış anladı. Ya da açılımı yapanların Türkçesini anlamadı.
Şimdi baklayı ağızlarından çıkardılar diyorlar ki; ‘Ya herro ya merro’ Biz başka şeyden anlamayız. Kargadan başka kuş tanımayız, kafesteki kargayı salın.
Bu herro ile merro da açılımcıları aşıyor.
Şimdi birbirlerine soruyorlar bundan sonra biz ne yapacağız ?
Okyanus ötesindeki büyük abi her zaman olduğu gibi bu konuda size bir yol gösterir
hiç merak etmeyin.
Büyük abinin dış politikası hep ya herro ya merro olmuştur. O bu işi bilir.
Zaten çömezi PKK’yı da ya herro ya merro ile büyüttü.
İşine yaramadığı an onu silkeleyip atacak.
Halk önce iş, önce aş bekliyor baboo
Halkın halı dermanı kalmadıhalk tekliyor babooo
Arada sırada bedava erzak torbası dağıtmayla aç doymaz baboo
Oramar Türküsü ile açılım olmaz baboo
Bu açılım ya herro ya merro dayatması ile hiç olmaz babooo